Dr. Schär Türkiye’nin desteği ile gerçekleştirilen programa, Çölyak Vakfı Kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Elif Bal Beşikçi, Dr. Schar Türkiye Genel Müdürü Özgür Erdoğan ile üst düzey bürokratlar, rektörler, akademisyenler ve çölyaklı aileler katıldı. Çölyak Vakfı Başkanı Doç. Dr. Elif Bal Beşikçi, burada yaptığı açıklamada, çölyak hastalığının glüten adlı bir proteinle vücudun verdiği tepkiyle birlikte gelişen bir otoimmün hastalık olduğunu söyledi.
Beşikçi, glütenin buğday, arpa, çavdar gibi ürünlerde bulunduğunu belirterek, “Çölyak hastalarının günümüzde herhangi bir ilaçlı tedavisi yok. Tek tedavisi ömür boyu glütenden uzak kalmak yani glütensiz beslenmek. Biz vakıf olarak da bu noktada glütensiz beslenmenin yaygınlaşması için çalışmalar yürütüyoruz” dedi.
‘GLÜTENSİZ ÜRÜNE ULAŞIM, YÜKSEK FİYAT VAKIF OLUŞUMUNA GÖTÜRDÜ’
Beşikçi, kızının 3 yaşında çölyak tanısı aldığını söyleyen Beşikçi, “Boyu yüzde 75 persentildi. İlk başlardayken teşhis konulduğunda boyu yüzde 10 persentildi. Yani çocuğum boyu hiçbir şekilde uzamıyordu. Gittikçe de boy skalasında düşüş oluyordu. Biz glütensiz beslenmeye başladıktan sonra bir ay içinde 6 santim boyu arttı. Yani düşmanımızı bulduk. Glütensiz beslenmemiz gerektiğini anladık. Bu noktada benim dikkatimi çeken iki şey oldu. Bir glütensiz ürünlerin çok yaygın olmayışı. Birçok markette glutensiz ürün bulamıyoruz. Restoranlarda glütensiz çeşit yok. Ne yapacağınıza inanın şaşırdık ve bu çok fazla dikkatimi çeken bir husus oldu. Sonrasında bu ürünlerin çok pahalı olması. Normal ürünlerden glütensiz ürünlerin çok daha yüksek fiyatlarda satışı var. Hem erişiminin zor olması hem de ürünlerin bu denli pahalı olması. Özellikle alım gücü dar ailelerin ve kırsal bölgelerde büyük şehirler dışında yaşayan insanların bu ürünlere nasıl ulaşacak, ulaşırsa bunları nasıl tedarik edecek? Bu konu bizi vakıf oluşumuna götürdü. Nisan 2023 yılında da vakfımızı kurduk” diye konuştu.
‘GLÜTENSİZ YEMEĞİN SAĞLANMASINI İSTİYORUZ’
Vakfın 1 yıllık sürecinde önemli çalışmaların içerisinde yer aldıklarını kaydeden Beşikçi, “Farklı birçok bakanlıklarda ve üniversitelerde çalışmalar yürüttük. Yükseköğretim Kurulu ile başlattığımız temaslarımız sonucunda üniversitelerde glütensiz menüler verilmeye başlandı. Ticaret Bakanlığıyla yaptığımız çalışmalar sonucu glütensiz ürünler zincir mağazalarda zorunlu hale getirildi. Özellikle bu çalışma çok ciddi bir farkındalık oluşturdu diye düşünüyorum. Bunlar bizler için çok kıymetli. Çölyak hastaları, glütensiz beslenmediği zaman diyetlerine uymadıklarında, çeşitli sağlık problemleriyle karşılaşabiliyorlar. Bunun bir ilacı yok. Henüz bilinen bir tedavisi yok. Dolayısıyla glütensiz beslenmenin yaygınlaşmasını arzuluyoruz. Okullarda, hastanelerde, üniversitelerde, yurtlarda, restoranlarda, kafelerde, ulaşım noktalarında insanın sosyal hayatta temas ettiği her noktada yemeğe ulaşmak istiyoruz. Glütensiz yemeğin sağlanmasını istiyoruz” dedi.
‘TÜRKİYE'DE DE TÜKETİCİYE UYGUN FİYATLARLA ULAŞMAYA BAŞLADI’
Dr. Schar Turkey Genel Müdürü Özgür Erdoğan ise yaptığı açıklamada, Dr. Schär firması olarak yüz yılı aşkın süredir özel beslenme ihtiyacı olan bireyler için ürünler ürettiklerini söyleyerek, “40 yılı aşkın süredir de glütensiz beslenme ürünleri üretiyoruz. Bu anlamda firmamızın en büyük amacı çölyaklılara, glütensiz beslenme durumunda olan kişilere onların da sofrada diğer bireylerle birlikte rahatça kaliteli, lezzetli ve uygun fiyatlı ürünlere kolayca ulaşabilmelerini hedefliyoruz. Dr. Schär firması Türkiye'de 2019 yılında kuruldu. 2022 yılında da Schar markasıyla ürünlerimizi Türkiye'deki çölyaklılara ve gultensiz beslenen bireylere sunmaya başladık. Bunun çok büyük bir faydası oldu. Özellikle de ulaşılabilirlik konusunda büyük bir fayda sağladı. Çünkü artık lezzetli ve güvenilir ürünlerimiz Türkiye'de de tüketiciye uygun fiyatlarla ulaşmaya başladı” dedi.
‘GLÜTENSİZ ÜRÜNLERİN FİYATINI, GLÜTENLİ ÜRÜNLERE DOĞRU YAKLAŞTIRMA ÇABASI İÇİNDEYİZ’
Çölyak Vakfı ile 1 yıldır çeşitli projelerde birlikte yer aldıklarını ifade eden Erdoğan, “Bunlardan biri Kahramanmaraş depremlerinde depremzedelere yapılan yardımlarda veya o yardımların koordinasyonunun sağlanmasında, o bireylere bizzat birer birer ulaşarak ürün ulaştırılmasında büyük bir yardımımız oldu. Bunun dışında da birçok projede birlikte yol alıyoruz. Bu anlamda Çölyak Vakfı gerçekten güzel işler yapıyor. Çölyaklılar için büyük hizmetlerde bulunuyor. Ayrıca çölyaklı bireyler için 3 konu çok önemli. Bunlardan birisi güvenilirlik. İkincisi lezzet, üçüncüsü de ulaşılabilirlik. Güvenilirlik dediğimiz zaman glütensiz beslenmede en önemli konu çapraz bulaşı. Ürün glütensiz olmasına rağmen glütenli bir ürünle temas ettiği zaman bulaşı olabiliyor. İlla fiziksel temas gerekmiyor. Havadan da bu temas olabilir. Bu anlamda üreticilere büyük rol düşüyor. İkincisi lezzet. Maalesef glütensiz ürünlerde lezzeti ya da kıvamı yakalamak glütenli olan ürünler kadar kolay değil. Glüteni çıkardığınız için oluyor bu üretimden. Bu anlamda da lezzetli ürün üretmek keyif veya ekstra bir durum değil tamamıyla bir zorunluluk. Üçüncü bir konuda ulaşılabilirlik. Maalesef glütensiz ürünlerin üretiminde, ölçek ekonomisinden dolayı ham maddelerin, maliyetlerinden dolayı ya da ithalat yükünden dolayı. Fiyatlar oldukça yüksek olabiliyor. Bu anlamda da biz çok önemli bir adım attık ve yerli üretime başladık. Fiyatlarımızı, ithalat dönemine göre çok anlamlı düşürdük. Daha fazla glütensiz ürünlerin fiyatını, glütenli ürünlere doğru yaklaştırma çabası içindeyiz” diye konuştu.
Konuşmaların ardından çölyaklıların hayatlarına dokunan, onların daha rahat ve konforlu yaşamasına destek olan Sağlık Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı bürokratları ile üniversite öğrencisi çölyaklı gençlerin hayatlarına dokunan Yükseköğretim Kurulu Genel Sekreteri ile İstanbul Teknik Üniversitesi, Üsküdar Üniversitesi ve Muş Üniversitesi rektör ve dekanlarına teşekkür plaketi taktim edildi.
DHA
Kaynak: SACITASLAN.COM