Doç. Dr. Volkan Yücel, “Dijital oyun tasarımı karma bir disiplin. Tek başına yazılım, sanat ve tek başına grafik diyemeyiz, bunların hepsinin bileşimi olan bir bölüm. Öğrencilerimiz 1. ve 2. sınıfta ciddi bir sanat eğitimi aldıktan ve hikaye anlatmanın nasıl bir şey olduğunu öğrendikten sonra yazılımla bilgilerini birleştirerek pratik alana geçiş yapıyor. Öğrencilerimiz sayısalcı olsalar da öncelikle hikaye, sanat tarihi, sanat-oyun ilişkisi, sinema-oyun ilişkisi, sinema-sanat ilişkisi gibi birtakım şeyler öğretiyoruz. Bunun yanında temel programlama bilgisi daha sonra yazılımla grafik nasıl üretilir gibi konuları öğretiyoruz” dedi.
“OYUNLAŞTIRMA DEDİĞİMİZ ŞEY SADECE DİJİTAL ALEMLE SINIRLI DEĞİL”
Oyun teknolojisinin çok önemli olduğunu ifade eden Doç. Dr. Yücel, “Baktığınızda sinema ve müzik endüstrisi dünyada 400 milyar doları zorluyor. Fakat şu an oyun endüstrisi ikisinin toplamını 200 milyar dolar geçmiş durumda. İki yaşındaki çocuk belki film izlemiyor, müzik dinlemiyor ama her gün oyun oynuyor. Dolayısıyla karşımızda yeni bir eğlence sektörü var. Bu da gelenekselleşmiş yapı içerisinde hem çok yenilikçi hem de bütün yaş gruplarına açık bir alan. Sadece 10, 20, 30 yaş gruplarına değil bütün yaş gruplarına hitap ediyor. Yaşlılar için günümüzde oyunlar var. Aynı zamanda eğitsel oyunlar var. Mesela otistik tedavi için oyunlar var. Otizm veya göz sorunları zamanla bilişsel problemlerin sonucu olarak ortaya çıkmışsa aplikasyonlarla bunları geri kazandırabiliyoruz. Dolayısıyla eğitsel yanı da var. Oyunlaştırma dediğimiz şey sadece dijital alemle sınırlı değil. Bugün şirketler de işi ve çalışan performansını artırmak için oyunlaştırma dediğimiz sürece giriyor. Dijital oyun sadece ekranlarda oynanan oyun değil aynı zamanda gündelik hayatımızda ve iş hayatında oyunlaştırma yapılıyor. Şu anda gözlüklerimizi taksak bir anda buradan kopup başka bir aleme gidebiliyoruz. Dolayısıyla bu da bize yeni teknolojiyle eğitim olanaklarını bütünleştirmek açısından büyük bir imkan ve avantaj sağlıyor” diye konuştu.
“GELECEK İÇİN PLANLAMALAR YAPIYORUZ”
Öğrencilerin dijital oyun alanına ilgisinin yoğun olduğunu söyleyen Yücel, “Biz bölümüzü açtık ve bu sene full doldu. Gelecek için planlamalar yapıyoruz. Yüksek lisansımızı da açtık, şimdi ona da öğrenci almayı planlıyoruz. Yüksek lisans dijital oyun tasarımından biraz daha farklı ve daha geniş oluyor. Onun adını oyun tasarımı koyacağız ki mimar, siyaset okumuş biri de gelip oyun ve siyaset ile ilgili şeyler çalışabilsin. Bu açıdan yüksek lisansı daha geniş tutacağız” dedi.
“MESLEĞİN GELECEĞİ ÇOK AÇIK”
Dijital oyun tasarımında kariyer olanaklarının çok yoğun olduğunu söyleyen Yücel, “Yetişen kişi sadece yazılımcı, bilgisayar mühendisi, grafik sanatçısı, metaverse dediğimiz yeni dijital alemlerde performans gösterecek bir sanatçı, simülasyon yapan grafikçi veya 2 boyut ve 3 boyutlu animasyoncu olarak yetişmiyor. Bütün bunların karışımı olarak yetiştiği için hem oyun hem sinema hem dizi sektöründe oldukça yüksek maaşlarla iş olanaklarına sahip oluyorlar. Mesleğin geleceği çok açık. Çok yakın zaman yapay zeka teknolojisi de işin içerisine girecek. Öğrencilerimize 3’üncü sınıftan itibaren VR gözlük teknolojisi dersi vermeyi düşünüyoruz. Bu da demektir ki çok yakın gelecekte yapay zeka desteğiyle grafikleri ondan yardım alarak değerlendirecekler. Aynı zamanda oyunları da yapay zekadan yardım alarak kurgulayacaklar. Bunun ilk izlerini Hollywood’da gördük çünkü senaristler işsiz kaldı, senaryoları yapay zeka yazıyor. Bizde hiçbir zaman yazılım insan odaklı olmaktan çıkmaz ama yapay zekanın da desteğini alarak daha gelişmiş şekilde dördüncü nesil oyunlara doğru gideceğiz. Öğrencilerimiz birinci sınıf itibariyle ilk oyunlarını üretmiş olacak. Daha sonra bu oyunları geliştirecekler. En başta rakam bazlı basit oyunlardan başlayacaklar ama sonrasında karakterleri tasarlayacaklar” diye konuştu.
“TEKNOLOJİ MERKEZİ AÇMAYI DÜŞÜNÜYORUZ”
Bölümün hedeflerinden bahseden Yücel şunları ekledi:
“Hedeflerimizde Teknoloji Geliştirme Merkezi (TEKMER) olma gibi bir süreç var. TEKMER’ler belli odaklarla açılıyor. Biz de kısa süre içerisinde hem alt yapı olanaklarımızı hem de teorik olanaklarımızı koruyarak özellikle oyun bazlı şirketlerimizi bünyemizde barındırarak bir teknoloji merkezi açmayı düşünüyoruz. Bunun çalışmaları hala devam ediyor. Türkiye oyun sektöründe çok iyi çünkü elemanlarımızın çoğunu yurt dışına kaybediyoruz. Türkiye’de bugün 500’ün üzerinde küçük oyun yazılım stüdyosu var, 10’u aşkın da profesyonel anlamda bölüm var. Bu alanda henüz doktora programı açılmadı ancak birtakım üniversitelerde bu tarz girişimler var. İnşallah biz de bu girişimlerin ortak paydaşı oluruz.”
DHA
Kaynak: SACITASLAN.COM