En İyi Duygusal Animasyon Filmleri Tavsiyeleri

Aramızda dram filmlerini severek izleyen birçok insan bulunur. Bir karakter veya olay etrafında başlayan bu filmler bize yepyeni bakış açıları kazandırmakla birlikte gözlerimizin dolmasına ve hatta birkaç damlanın da yanaklarımızdan süzülmesine sebep olur. Peki bu etkiyi sadece dram filmleri mi sağlar? Animasyon filmleri de dram filmleri kadar yanaklarımızda yaşlar biriktirmekle birlikte olaylara farklı pencerelerden bakmamızı sağlayabilir.

Animasyon filmleri sadece çocuklara yönelik değildir. Her yaştan insanın severek takip ettiği, yorumlar yaptığı veya heyecanla beklediği animasyon filmleri bulunur. Animasyon filmlerinin duygusal ve düşündürücü olması beklenmedik bir durum değildir. Filme renk katan bu tarz animasyon filmleri IMDb sıralamalarında üst kısımlarda görmek de mümkün. IMDb sitesinde üst sıralarda bulunan ve eleştirmenlerin en çok tavsiye ettiği hem düşündüren hem de duygulandıran en iyi duygusal animasyon filmleri yazımızda bulunuyor. Keyifli okumalar dileriz.

En iyi duygusal animasyon filmleri:

Herkes canavarlardan korkmak zorunda mı?: Sevimli Canavarlar

Güçlü bir şehir elde etmek için canavarların büyük görevleri bulunuyor. Canavarlar, gece vakti sihirli kapılardan geçerek çocukları korkutmalı ve çığlık attırmalıdır. Bu çığlık ne kadar güçlüyse canavar o kadar yüksek puanlar alır. Ancak canavarlar için bile bu görevin büyük riskleri bulunur. Hiçbir çocuk canavara dokunmamalıdır çünkü çocukların zehirli olduklarına inanırlar. İki canavar bu durumla karşı karşıya geldiklerinde ne yapacaklarını bilemeyerek maceranın peşinden sürüklenir. Farklılıklara rağmen bağ kuran üç dostun hikayesi yer yer duygulandırarak yer yer de yeni bakış açıları sağlayarak izleyenlerle buluşuyor. Oscar kazanan film en çok beğenilen animasyon filmleri arasında.

Sizi yöneten duygularınızın beyninizde nasıl çalıştığını merak edenler için: Ters Yüz

Riley yaşadığı yeri çok seven bir kız. Genellikle neşeli olan ve arkadaşları tarafından sevilen bu kız bir gün yaşadığı ve mutlu olduğu şehirden taşınmak durumunda kalıyor. Yeni bir ev, yeni bir çevre ve yeni bir okul karşısında ne yapacağını bilmediği bir durumda olan Riley’nin Sevinç, Öfke, Üzüntü, Tiksinme ve Korku duygularının yardımına ihtiyacı vardır. Bir adet Oscar kazanan film zorlukların üstesinden gelirken duygularımızın rolü ve gerekliliği üzerinde duruyor.

Yukarı baktığınızda balonlarla uçan bir ev gördünüz mü?: Up

Hepimizin hayalinin olduğu bir gerçek. Carl ve Ellie çocuksu ruhlarını tüm hayatlarına taşımaya çalışırlar. Bir gün Ellie’nin ölmesiyle birlikte Carl yalnızlığı fark eder. Buna rağmen macera ruhlu Carl çocukluğundaki hayali gerçekleştirmek için kolları sıvar. Bu hayali gerçekleştirirken bir çocuk ona katılır. Birlikte balonların bulunduğu evini Paradise Falls’a taşırlar. Bu yolda Carl yalnız olmadığını keşfeder. Ülkemizde Yukarı Bak olarak bilinen filmin iki Oscar’ı bulunuyor. Duygu yüklü film her hayalin gerçekleşmeye değer olduğunu bize gösterir. Üstelik bunu yaparken kimse yalnız olmak zorunda değildir.

Oyun oynarken konuşturduğumuz oyuncaklarımız ya gerçekten konuşuyorsa: Toy Story

Oyuncak hikayesi bir film serisi olarak karşımıza çıkıyor. Bu öneri listesinde ise sadece ilk filmine yer veriyoruz. Hepimiz küçükken oyuncaklarımızı gerçek birer insanmış gibi oynatmışızdır. Peki ya oyuncaklar gerçekten konuşabiliyor olsaydı nasıl olurdu hiç düşündünüz mü? Film Andy isimli bir çocuğun oyuncaklarının hayatını konu ediniyor. Özellikle favori oyuncaklarından biri olan bir kovboyun oyuncaklara yeni katılan bir astronot ile arasındaki çekişmeyi ele alıyor. Üç Oscar adaylığı bulunan animasyon filminin düşündüren sonu izleyiciler tarafından oldukça beğeniliyor.

Geçmişi bir türlü peşini bırakmayan ormanların kralının macerası: Aslan Kral

Gözlerimizi maziye diktiğimizde akıllara ilk gelen, bizleri ağlatan ve her sahnesinde düşündüren bir film olan Aslan Kral’da Simba ve babasından, kötü niyetleri olan ve belki de izleyiciler tarafından en sevilmeyen karakterlerden biri olan Simba’nın amcasının hikayesinden bahsediliyor. Geçmişinin sürekli kovaladığı bir karakter olan Simba’nın hikayesi hepimizi derinden etkiliyor.

Artık dünyada yaşayan kimsenin kalmadığını ve bir robotun çöplerimizi temizlediğini düşünün: Wall-E

Uzak bir gelecekte dünyanın terk edildiği ve unutulduğu bir zamanda dünyada yalnız olan çöp toplama robotu hikayenin ana kahramanı. Bu yalnız robotun karşısına Eve adında güzel bir keşif robotu çıkar. Bu zamana kadar yalnız olan robotun hayatına yepyeni bir anlam yüklediğini gördüğümüzde duygulanmamak elde değil. Filmde yoğun duyguların tezat bir şekilde robotlar arasında yaşanması etkileyiciliği arttıran bir diğer durum. WALL E karakterinin aşk uğruna mücadelesini gözlerinizde yaşlarla izleyeceğiniz kesin.

Ruhumuzun gücünü düşündüren duygusal bir animasyon: Soul

Hayaller hepimizin için oldukça önemlidir ve hepimizin bir hayali vardır. New York’lu bir caz piyanisti olan Joe hayatının en önemli konserine çıkmayı heyecanla beklerken kendini farklı bir diyarda bulur. Bu diyarda fark edeceği en önemli şey anın yaşanmasının önemidir. O andaki güzellikleri fark edebilmek tutkusunu güçlendirecektir. Filmin güçlü bir mesajı olduğu ve izleyenleri derinden etkilediği bir gerçek.

Hızlı ve Öfkeli serisinden tanıdığımız Vin Diesel’in seslendirme koltuğunda olduğu: The Iron Giant

Uzaylılarla arkadaş olmak mümkün mü? Bu filme göre uzaydan gelen dev bir robotla arkadaş olan Hogarth Hughes mümkün olduğunu gösteriyor. Ancak bazı önemli kişiler robottan kurtulmayı gaye edinmiş durumda. Arkadaşlığın getirdiği bir koruma duygusuyla 9 yaşındaki Hogarth, dev robotu korumaya gayret ediyor. Bu filmde arkadaşlığın önemine ve arkadaşlık için yapılan mücadeleye dikkat çekiliyor. Bu mücadele izleyenleri ekrana kilitliyor.

Mücadelesinden asla vazgeçmeyen bir baba ve maceracı oğlunun hikayesi: Kayıp Balık Nemo

Okyanusun tehlikelerine karşı sürekli oğlunu uyaran ve korumaya çalışan bir palyaço balığının macera ruhlu oğlu bir gün okyanusa atılan bir ağa takılır ve Sidney’e doğru götürülür. Korkak bir palyaço balığı olan Marlin, tüm korkularına rağmen oğlunu kurtarmak için okyanusa doğru yüzmeye başlar. Bu yolda birçok felaket atlattıktan sonra Dory isimli bir balık da ona katılır ve Nemo’yu aramaya devam ederler. Filmde mücadelesinden asla vazgeçmeyen ve korkularına rağmen mücadelesine devam eden bir babayı görüyoruz. Bu mücadele izleyenleri duygulandırmakla birlikte heyecanlandırıyor.

Özgürlük için neleri feda ederdiniz?: Cesur

Hepimizin hayatımızda kendi yolumuzu çizeriz. Bu yolda birçok engel olsa da pes etmeden devam ederiz. Prenses Merida tüm engellere rağmen kendi yolunu çizmeye kararlıdır. Annesinin baskısından ve sürekli tartışmalarından sıkılan Merida bir cadı yüzünden annesini canavara dönüştürür. Annesini kurtarmak için ise cesaretine güvenir ve laneti bozmaya karar verir. Merida annesini kurtarabilecek midir? Filmin konusu ve işlenişi izleyicilerin kafasında “Özgürlük için neyi feda ederdiniz?” sorusunu oluşturabilir. Duygusal sahnelerinin olduğu filmde cesaret vurgusu oldukça fazla yapılmakta. Merida’nın cesareti annesini kurtaracak mı sorusunu merak ediyorsanız filmi izlemek için harika bir fırsat!

Hem duygulandıran hem düşündüren en iyi duygusal animasyon filmlerini sizin için sıraladık. Aslında bu konuda o kadar çok film var ki liste daha da uzayabilir. Eğer sizin de aklınıza gelen başka animasyon filmleri varsa tavsiye olarak yorumlara bırakabilirsiniz.

Türkçe dublajı orjinalinden bile daha iyi olan animasyon filmlerine ise aşağıdaki listeden ulaşabilirsiniz: 

Kaynak: WEBTEKNO.COM