Son yıllarda yapılan araştırmalar gösteriyor ki Japon balıkları aslında düşündüğümüzden daha zeki ve hafızaları da oldukça gelişmiş.
Efsaneyi, detaylarla çürütmeye hazır mısınız?
İddianın nereden çıktığını tam bilmesek de bilim yine noktayı koyuyor.
Yıllardır Japon balıklarının hipokampüsü yok diye anıları depolayamadığını düşündük ve 3 saniye efsanesi doğdu.
1966’da ilk olarak Michigan Üniversitesindeki bilim insanları, yaptıkları araştırmalarda Japon balıklarının birden fazla gün şoktan kaçınma egzersizinde geliştiklerini ortaya koydu. Bu ilk iddiayı çürüten araştırmaydı.
3 saniye teorisi sarsıldı diyebiliriz.
Oxford Üniversitesindeki araştırmacılar ise 9 Japon balığını, 70 cm yüzmeleri gereken bir düzeneğe koydular ve ödül de eklediler.
Balıklar, tankın duvarlarındaki çizgileri kullanıp çevreyi haritaladılar ve tekrar tekrar ödüle ulaştılar. Onlar, bunu, yol boyundaki kontrast değişimlerin sayısını kullanarak başardılar.
Araştırma sonucunda ise şuna varıldı. Balıkların sosyal öğrenme, nesne algılama ve mekânsal farkındalığı vardı. Ayrıca insanlarla da bazı bilişsel yetenekleri paylaşıyorlardı.
Bilim insanları, birçok balığın denizde yıllarca kaldıktan sonra bile üreme alanlarına geri dönebildiğini de belirtiyor.
Yıllarca boşuna refahlarını bozmuş olabilir miyiz?
Süregelen bu yanlış inanış ile zekâlarını küçümsedik. Bu yüzden belki de yaşam kalitelerine özen göstermedik. Onların artık kısa süreli hafızaları ile sadece dekoratif birer varlık olmadığını ve iletişime geçebildiklerini biliyoruz.
Japon balığı olanlar mutlu!
Kaynaklar: Live Science, Mashable, Amerikan Doğa Tarihi Müzesi, BBCHayvanlar hakkında daha fazla bilgi için:
Kaynak: WEBTEKNO.COM