Üzerinde yaşadığımız katman hakkında aslında ne kadar bilgiye sahibiz hiç düşündünüz mü? Yaklaşık 4,6 milyar yıl önce süpersonik bir patlama sonucunda oluşan Dünya'mız bizim için hâlâ oldukça gizemli. Yaşadığımız litosfer katmanı sayesinde bu gizemi yavaşça çözmeye başladık.
Dünya'nın ayrılmaz bir parçası olup bize yol gösteren litosfer hakkındaki bilgileri sizler için derledik. Gelin, önce ''Litosfer katmanı nedir?'' sorusunu yanıtlayıp özelliklerine bakalım.
Litosfer nedir?
Fiziksel ve kimyasal özelliklere sahip olan katmanlar, küre şeklinde anılıyorlar. Bu katmanlar şunlardır:
Atmosfer (hava küre)Biyosfer (canlı küre)Hidrosfer (su küre) veLitosfer (kayaç küre)Dünya en içten en dışa doğru iç çekirdek, dış çekirdek, manto ve yer kabuğundan oluşmaktadır. Litosfer, yer kabuğu denilen en dış kısmın en üst katmanına verilen isimdir. Aynı zamanda ''Taş Küre'' olarak da bilinmektedir. Litosfer, daha sıvı bir özelliğe sahip manto katmanının üzerinde yer alan yüzen levhalardan oluşur.
Litosfer terimi ise Yunanca taş anlamına gelen "lithos" ve küre anlamına gelen "sphaira" sözcüklerinden türetilmiştir.
Litosfer dünyanın her yerinde aynı kalınlıkta değil
Üzerinde yaşadığımız litosfer katmanı oldukça ince bir katmandır. Hatta öyle ki en ince katman olarak literatürde yerini alıyor. Jeoloji incemelerine göre yaklaşık 300 km kalınlığa sahip olabiliyor. Ancak yeryüzü şekillerinden dolayı her noktada aynı kalınlıkta değil. Kara parçalarında daha kalın olan litosfer katmanı, okyanus tabanlarında ise daha ince olabiliyor.
Tektonik hareketler ve litosfer bağlantısı
Bahsettiğimiz gibi litosfer katmanı levhalardan oluşmaktadır. Kısacası tek bir parça hâlinde değildir ve bu levha parçaları derinlerindeki daha akışkan olan mantonun üzerinde yüzer durumdadır. Bu nedenledir ki tektonik aktiviteler ise litosferin en bilinen özelliğidir. Manto katmanından gelen termal enerji nedeniyle litosfer levhaları harekete geçebilir. Bunun sonunca gerçekleşen tektonik aktivitelerle litosfer levhaları çarpışabilir, ayrılabilir veya birleşebilirler.
Tektonik hareketler sayesinde litosfer katmanında yer alan dağları, volkanları ve okyanus tabanlarını görüyoruz. Ancak olumsuzluklara da neden olabilmektedir. Kanayan yaramız olan depremleri tektonik aktiviteler sonucunda litosfer katmanında yaşıyoruz.
Aynı zamanda tektonik hareketlerle litosfer katmanı şekillenebiliyor. Örneğin levhaların birbirinden ayrıldığı noktalarda litosfer tabakası daha ince hâlde bulunuyor.
Dünya'nın okyanus litosferi sürekli olarak kalınlaşıyor
Okyanus tabanlarında litosfer tabakasının ince olduğundan bahsetmiştik. Bu doğru, ancak zamanla bu durum değişiyor. Litosferin okyanus tabanında bulunan bazı kısımları gittikçe kalınlaşıyor. Nedeni ise birbirinden uzaklaşan tabakaların oluşturduğu boşlukların kalınlaşma eğiliminde olması.
Litosfer 100 yıldan daha fazla süre önce keşfedildi
Litosferin literatüre girmesi 1911 tarihinde gerçekleşti. Ünlü matematikçi A. E. H. Love, Jeodinamiğin Bazı Sorunları adlı monografisinde litosferin varlığını öne sürdü. Ardından Joseph Barrell bu düşünceyi genişletti ve litosferi literatüre kazandırdı. Litosfer üzerindeki hareketlerin gözlemlenmesi ise devamında tektonik hareketleri incelemenin yolunu açtı. Tarih 1940'ı gösterdiğinde Reginald Aldworth Daly, Dünya'nın Gücü ve Yapısı adlı kitabında kavramların hepsini açıkladı. Tektonik heraketlerin arkasında güçlü bir litosfer kavramının olduğu hızla kabul edildi.
Sismik dalgalar litosfer hakkında bilgi veriyor
Depremler hayatımızı her ne kadar olumsuz etkilese de incelemeler sonucunda yaşadığımız litosfer katmanı ve Dünya'nın iç kısmı hakkında birçok bilgi veriyor. Bilim insanları litosfer katmanına yerleştirdikleri araçlar sayesinde sismik dalgaların hareketlerini inceliyorlar. Bu sismik dalgaların geçtiği katmanların bileşimi, sıcaklığı ve basıncı hakkında pek çok bilgi elde ediliyor.
Litosferin bileşimleri değişkendir
Litosfer, kabuk ve manto adı verilen iki ana kayadan oluşuyor. Litosferin bileşenleri her bir noktada farklı olabiliyor. Örneğin yerkabuğunda bulunan toprak, kaya mineralleri ve organik maddelerin karışımıdır. Manto ise öncelikle demirden oluşsa bile magnezyum da içerir.
Litosferin daha kalın ve daha az yoğun kısımlar kıtaları ve okyanusları oluşturuyor
Kıtalar ve okyanuslar nasıl oluştu hiç düşündünüz mü? Magnezyum ve demir açısından zengin magmatik kayaçlar ve aynı zamanda tortul kayaçlar okyanus kabuğunu oluşturuyor. Kıtaların bulunduğu kabuk ise kalınlığı ve düşük yoğunluğu nedeniyle okyanus tabanından daha yüksekte kalıyor. Aynı anda manto üzerinde havzalar meydana geliyor. Bu havzalar suyla dolduğunda bugünkü uçsuz bucaksız okyanuslar oluşuyor. Bunların hepsi litosferde gerçekleşiyor.
Kaynak: WEBTEKNO.COM