İngiliz markası Jellycat, Türkiye’de de var ama asıl dünya çapında oldukça sevilen ve bilinen bir marka.
Peki, Jellycat ürünlerini diğer oyuncaklardan ayıran ne? Nasıl bir pazarlama stratejisi uyguladılar da ürünler sadece birer oyuncak olmaktan çıktı?
Jellycat âdeta peluş dünyasının gurmesi olarak piyasada.
1999’da Londra'da kurulan Jellycat, kısa sürede yumuşacık ve sevimli tasarımlarıyla dikkatleri üzerine dikkat çekmeyi başardı. Klasik peluş hayvanlardan yola çıkan marka, yaratıcılığı şekillendirerek birbirinden farklı oyuncaklar tasarlamaya başladı.
Göz ve gönül doyuran tasarımlar
Jellycat'in "Amuseables" serisi; kruvasandan avokadoya, patatesten tuz ve karabiberliğe kadar geniş bir yelpazede yiyecek ürünlerinin oyuncaklarını sunuyor.
Kaktüs, mantar gibi bitkisel ürünler, bulut ya da güneşten peluş çantalarla da eğlenceli ürünler ortaya çıkarıyorlar.
Her biri sevimli yüz ifadeleri ve yumuşacık dokularıyla tasarlanan bu oyuncaklar hem çocukların hem de yetişkinlerin ilgisini çekiyor.
Duygusal bağ ve sosyal medya etkisi de işin içine giriyor.
Jellycat, tasarımlarının yanı sıra duygusal bağ kurulan arkadaşlar da ortaya çıkarmış oluyor. Çocukların uyku arkadaşları veya mutfaktaki peluşları hâline gelen oyuncaklar ile duygusal bağ da sağlanıyor.
Hem yetişkinler hem de çocuklar için duygusal rahatlık sağlayan ürünler ile yalnızlık ve stresle başa çıkılabiliyor. Bazıları da peluşları sadece evinde dekoratif ürün olarak bile kullanıyor.
Marka, sosyal medyadaki influencer'larla iş birliği yaparak marka bilinirliğini de artırıyor ve müşteri sadakati oluşturuyor. TikTok'ta Jellycat ile ilgili konuların 800 milyona yakın görüntülenmesi, bu stratejinin ne denli başarılı olduğunu gösteriyor.
Oyunlarla sahne alan performansları ilgi çekmeye devam ediyor.
Jellycat'in mağazalarında, yiyecek ürünleri âdeta gerçek bir yemek sunumu gibi sunuluyor. Bir menü seçiyorsunuz ve ürün hazırlarken veya paketlerken küçük gösteriler yaparak eğlenceli bir deneyim yaşatıyorlar.
Hamburger mi istiyorsunuz tavada pişer gibi gözüken peluş oyuncakları hayal edin. Sonrasında bunlar bir tepsi veya paket içinde size sunuluyor. Sadece çocuklar değil dememizin sebeplerinden biri de bu. Marka her şekilde yetişkinlerin de ilgisini çekiyor.
Bu tür performanslar, markanın yüksek kaliteli ve lüks bir imaja sahip olmasına da katkı sağlıyor.
Yetişkin koleksiyoncular peluş dünyasının yeni tutkunları olmuş durumda.
Jellycat'in sevimli tasarımları, özellikle yiyecek ürünleri, yetişkin koleksiyoncular arasında popüler hâle geldi.
Örneğin Chloe Day isimli bir koleksiyoncu, ilk Jellycat oyuncağını piyasaya sürdükten sonra koleksiyonunu 252 parçaya çıkardı. Ürünleri koleksiyon hâline getiren tabii ki sadece Day değil. Birçok kişi Jellycat’in ürünlerini topluyor ve bazıları bunu satış kanalı da yapmış durumda.
Gördüğünüz gibi sıradan bir oyuncak markası olarak başlasanız bile yaratıcı tasarımlar, etkili pazarlama yöntemleri ve güçlü bağlarla sektörde fark yaratabilirsiniz. Ne diyelim, markayı bu başarılarından dolayı tebrik ederiz.
Kaynaklar: Research Gate, DippMarkaların stratejileri hakkında daha fazlası için:
Kaynak: WEBTEKNO.COM