Türbülanslar büyük panik dalgaları yaratsa da aslında genellikle ciddi veya tehlikeli değildir. Üstelik pilotlar, bazı ipuçlarıyla türbülanslardan haberdar olabilir.
Peki nasıl?
Türbülansın üç farklı türü vardır.
İlki, fırtınanın tüm gücüyle yukarı veya aşağı doğru hava akımları ürettiğinde oluşan konvektif türbülanstır. İkincisi, havanın dağların tepelerinden akması ve okyanustaki dalgaların, su altı resifleri sebebi ile kırılmasıyla oluşan dağ dalgası türbülansıdır.
Son olarak, sıcak hava kütlesinin soğuk hava kütlesiyle çarpışması sonucu oluşan berrak hava türbülansı bulunur.
Aslında zorlu bir yolculuğu önlemek için alınan önlemler, kalkıştan önce başlar. Görevliler ve meteorologlar, havada o an neler olup bittiğini ve ne olacağını tahmin eder ve uçuş için en sorunsuz ve güvenli rotayı oluşturarak bunu pilotlara bildirir.
Ayrıca bir uçak havalandığında uçuş ekibinin, kokpitte birkaç saat veya dakika sonra en son bilgileri almalarını sağlayan hava durumu radar ekranları vardır.
Ekrandaki görüntü, konvektif türbülansın iyi bir göstergesi olan yağış miktarını gösterir ve üç farklı renge sahiptir. Yeşil hafif ila orta türbülansı, sarı daha sert olma olasılığı olan bir alanı, kırmızı ise kaçınılması gereken alanları belirtir.
Dağ dalgası türbülansını da öngörmek mümkündür. Bunu tahmin eden çeşitli haritalar ve çizelgeler bulunur. Ayrıca uçuş sırasında görülen merceksi bulutlar, bu türbülans türünün habercisi niteliğindedir.
Tahmin edilmesi en zor olan, açık hava türbülansıdır. Hava durumu çizelgeleri farklı sıcaklıklardaki hava kütlelerinin nerede çarpışabileceklerini gösterebilir fakat bu kesin bir sonuca ulaştırmaz.
Bu sebeple pilotlar, yakın zamanda o bölgede uçan diğer pilotların uyarılarına bel bağlarlar. Ayrıca diğer pilotların, hava trafik kontrolüne yaptıkları pilot raporlarına kulak kabartırlar. Böylece açık hava türbülansına girmekten kaçınmaya çalışırlar.
Kaynaklar: how stuff works, Simple Flyingİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Kaynak: WEBTEKNO.COM