Kimyasallarla dolu bir yaşam, şüphesiz sağlığımızı olumsuz yönde etkiler. Hatta bazı kalıcı rahatsızlıklara bile davetiye çıkarabilir.
Sonsuza dek varlığını sürdüren ve sağlığımızı tehdit eden kimyasallardan biri de PFAS’tır.
PFAS, insan yapımı kimyasallardır.
Bunlar yaklaşık 1940’lardan beri kullanılan ve yapışmaz pişirme kapları, su geçirmez giysiler, diş ipleri ve kozmetikler gibi birçok üründe hâlâ bulunur. PFAS’lar büyük ölçüde yapışmaz olmaları, yağlara, suya ve lekelere karşı itici olmaları ve alev geciktirici özelliği sebebiyle kullanılır.
Bazı zamanlar, dokularını ve parlaklıklarını iyileştirmek için ürünlere eklenir. Güncel tahminlere göre, şu ana kadar yaklaşık 15.000 farklı PFAS üretilmiştir ve daha fazlası geliştirilmeye ve üretilmeye devam etmektedir.
PFAS’ın parçalanması ve böylece çevrede, insanların ve hayvanların vücutlarında birikmesi binlerce yıl alır.
Yiyecekte, toprakta, havada ve içme suyunda hatta çoğu insanın kanında bile bulunabilir. PFAS, kan dolaşımına girdikten sonra proteinlere bağlanır, hücrelere ve organlara girebilir. Orada yıllarca kalabilir.
Çalışmalara göre PFAS’ın, üreme sağlığını etkileyebileceği ortaya çıkmıştır. 2021 tarihli bir inceleme de bu maddeye maruz kalmanın, erkeklerde nüfus düzeyinde daha düşük testosteron seviyeleri ile ilişkili olduğu bulunmuştur.
Ayrıca PFAS’a maruz kalmanın; kızamıkçık, difteri, kabakulak gibi çocukluk aşılarına karşı daha düşük antikor tepkileriyle de bağlantılı olduğu görülmüştür.
Bu erken maruz kalma ayrıca ergenlerin ve gençlerin, yağları ve proteinleri nasıl parçaladığıyla da bağlantılıdır. Bunun metabolik hastalık riskini artırabileceği konusunda çeşitli endişeler de vardır.
Kaynaklar: Live Science, The Guardianİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Kaynak: WEBTEKNO.COM