Sinir sistemimizin karmaşıklığını ortaya koyan bu durum, aslında duyusal bilgiyi işlememizle alakalı.
Kısa bir cevap verilecekse, bu durum, beynimizle ilgili. Uzun cevabını ise gelin birlikte inceleyelim.
Derimiz, yoğun sinir uçlarına sahip.
Bu sinir uçları, vücudun çeşitli bölgelerinden beyne sinyaller gönderiyor ve dokunma, sıcaklık, basınç gibi duyusal bilgileri taşıyor. Bu sinir uçlarının vücuttaki dağılımı ise oldukça yoğun. Ancak bazı bölgelerde sinir yoğunluğu elbette daha fazla.
Her bir sinir, belirli bir bölgeden gelen duyusal bilgiyi merkezi sinir sistemine iletmek için sorumlu. Bu sinirler, periferik sinirler aracılığıyla omuriliğe ulaşıyor ve omurilikten beyne sinyaller taşınıyor.
Vücudumuzda dermatom adı verilen bölgeler var.
Dermatomlar, belirli omurilik sinirlerinin vücudun hangi bölgelerinden duyusal bilgi topladığını gösteren sinir bölgeleri olarak biliniyor. Her bir omurilik siniri, vücudun spesifik bir bölgesinden sorumlu ve o bölgeden gelen duyusal sinyalleri beyne taşıyor.
Bir sinirin tetiklenmesi, başka bir dermatom bölgesine ait bir sinirin tetiklendiği yanılsamasını oluşturuyor. Kaşıdığınız bir bölge, omurilikte yakın bölgelere işleniyorsa muhtemelen vücudunuzun başka bir bölgesinde de duyusal bir yanıt hissedersiniz.
Vücut yüzeyinden gelen tüm duyusal sinyaller, beynin somatosensoriyel korteks adı verilen bölgesine gidiyor.
Somatosensoriyel korteks, vücudun farklı bölgelerinden gelen duyusal bilgilerin işlendiği bir haritaya sahip. Bu kortekste, vücudun her bölgesine karşılık gelen sinirlerin beyindeki yerleşimi, homunculus adı verilen bir düzenlemeyle temsil ediliyor.
Fakat somatosensoriyel kortekste vücudun bazı bölgeleri çok yakında yer alabilir. Bu da sinir sinyallerinin karışmasına neden oluyor. Yani beyin, aslında bir bölgeden gelen kaşıma sinyalini işlediğinde, yakındaki başka bir bölgeden de sinyal geliyormuş gibi yorumlayabiliyor.
Sinir sistemimizdeki “cross-talk” da bu yanılsamaya bir örnek.
Bu durum kısaca komşu sinirlerin birbiriyle etkileşimde bulunması ya da sinir yollarının karışması anlamına geliyor. Eğer bir sinir çok aktif hâle gelirse, bu komşu sinirler de etkilenebilir.
Son olarak beynin vücut haritası, vücudun bazı bölgelerinin birbirine çok yakın olarak temsil edildiği bir yapıya sahip. Mesela yüz ve elin korteks üzerinde yan yana yer almasından dolayı bazen elinizde hissettiğiniz bir kaşıntı ya da dokunma hissi, yüzünüzde de hissedilebilir.
İşte tüm bu sebepler de kolunuzu kaşırken bu kaşıntının sırtınızda ya da başka bir kaşıntının çok başka yerlerde hissedilmesini sağlıyor.
Kaynaklar: NIH, Gizmodo, NIH 2İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Kaynak: WEBTEKNO.COM