Virüslerle mücadele sürecinde sayısız ilacın ortaya çıktığını gördük. Özellikle de pandemi döneminde hiç yoktan ilaçlar hakkında bilgi sahibi olduk desek yanlış olmaz. Fakat virüsler evrim geçiriyor ve buna ayak uydurabilmek için bizim de ilaçlarımızı ona göre geliştirmemiz gerekiyor. İlaçların sadece etkileri değil, daha pratik hâle gelmeleri de önem taşıyor.
Avustralya’nın RMIT Üniversitesinden araştırmacılar, virüslerle mücadelede kaba kuvvet kullanacak yeni bir materyal ortaya koydu. Hastanelerde, laboratuvarlarda ve diğer hassas yerlerde kullanılabilecek bu materyal, kendisiyle temasa geçecek virüsler için bir tuzak görevi görüyor.
Düz göründüğüne bakmayın, dikenli bir yapısı var.
Cismin dışarıdan görünüşü .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
2 yılda geliştirilen materyal, bizim için yumuşak olsa da mikroskopik ölçüde nano-dikenlere sahip. Bu dikenler o kadar küçük ki hücreleri kesip delebiliyorlar. hPIV-3 virüslerine karşı denenen cisim, yüzde 96 başarı oranı gösterdi. Bu cisimle temasa geçen virüsler ya parçalarına ayrıldı ya da düzeltilmeyecek seviyede ağır hasar aldı.
Plakanın üstünde bir virüs .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Bu hasarlar neticesinde de virüsler; pnömoni, krup ve bronşit gibi enfeksiyonları yayamadı. Dışarıdan herhangi bir müdahale gerektirmeyen bu süreç, 6 saat içinde gerçekleştirilebiliyor. İlginç şekilde tasarıma böcekler ilham olmuş. Yusufçuk ve ağustosböceği türlerini inceleyen bilim insanları, bu türlerin kanatlarında da benzer nano dikenlere rastlamış. Bu dikenlerin görevi, benzer şekilde bakteri hücrelerinin yayılmasını engellemek.
Hasar almış virüs kalıntısı .via-text { background-color: rgb(0,0,0); /* Fallback color */ background-color: rgba(0,0,0, 0.4); /* Black w/opacity/see-through */ color: white; font-weight: 300; font-size: 0.75em; position: absolute; bottom: 0%; right: 0; z-index: 2; padding: 5px !important; text-align: left; }
Fakat virüsler bakterilerden çok daha küçük olduğundan, duruma ayak uydurarak daha küçük dikenler ortaya koymak gerekmiş. Söz konusu cismi yapmak için araştırmacılar, silikon bir plakayı özel bir cihazla iyon bombardımanına tabi tuttu. Bu aşamada plakanın belli yerlerinde çıkıntılar oluşturan araştırmacılar, 2 nanometre kalınlığında ve 290 nanometre uzunluğunda iğneler elde etti. Bu da bizim saç telimizden 30 bin kat daha ince oldukları anlamına geliyor.
Bu materyal sayesinde araştırmacılar, virüslerden kurtulmak için yüksek miktarda kimyasal kullanımını da azaltmayı umuyor. Çalışmanın tamamına buradan göz atabilirsiniz.
Kaynak: WEBTEKNO.COM