Moda dünyasında devrim niteliğinde adımların sahibiydi Zeki Başeskioğlu. 1958’de kurduğu Zeki Triko Türk moda dünyasının kült markalarından biri oldu. Özellikle 1990’larda dönemin ünlü top modelleri Naomi Campbell, Claudia Schiffer, Cindy Crawford, Adriana Lima gibi isimlerle yaptığı defileler uzun süre hafızalardan silinmedi.
Mağazalar hızlı büyüdü. Her röportajında başarısının arkasında kalitedeki ısrarın yattığını söyledi.
Ancak Antalya Aksekili iş insanının bu başarı hikâyesi 2010’lar biterken dönüşüm virajını alamadı.
Marka 2019-2020’de finansal darboğaza girdi. 2021’de icradan satışa çıktığı haberlerini tüm perakende dünyası şaşkınlıkla okudu. O dönemde Zeki Triko’nun yıllık cirosu 10 milyon dolara yakındı.
Markanın yeni sahibi de Zeki Başeskioğlu gibi Antalyalı ama turizm kökenli iş insanı Şefik Kaya’ydı. Kaya, mağazaları yenidan açtı. Önemli lokasyonlarda marka tekrar görünür oldu derken dün sabah Zeki Triko markasının isim hakkı davasıyla ilgli bir mail haber merkezlerine ulaştı. Mailde, “Markanın kurucusu Zeki Triko A.Ş, isim hakkını noter onaylı muvafakatnameyle 2020 yılında doğrudan Gökhan Göksel’e devretmiştir. Bu süreçte yaşanan hukuki ihtilafın ardından İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi, ‘Zeki’ markasının kullanım hakkının Gökhan Göksel’e de ait olduğuna hükmetti. Türk Patent Enstitüsü ve Mahkeme kararına dayanarak Zeki markası, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında 28 Aralık 2020 tarihinden itibaren 10 yıl süreyle Gökhan Göksel adına tescil edildi” diyordu.Hürriyet Gazetesi’nden Yasemin Salih’e konuşan Gökhan Göksel işin perde arkasını anlattı. “Bu iş benim için ticaret değil duygusal bir mesele” diyen Göksel, özellikle e-ticaret dünyasının yakından tanıdığı bir girişimci. Çeşitli sivil toplum kuruluşlarında üyelikleri olan bir isim. Hayatının büyük bölümünü Amerika, bir kısmını da İzmir Urla’da geçiriyor. Zeki markasının isim hakkını 2020’de Türk Patent Enstitüsü’nde adına kaydettirdiğini anlattı. 2021’de de markayı icradan satın alan turizm şirketinin kendisine dava açtığını belirtti. İşte haber merkezlerine gönderilen mahkeme sonucu da bu dava talebine ilişkin.
Göksel, “Benimle konuşma zahmetine bile girmeden dava açtılar. Bilirkişi raporu’nda ‘basiretli tacir olan davalının satın almadan önce araştırma yapmış olması gerekirdi’ tarzında raporuyla dava reddedildi. Ben neden 2020’den bu yana sustum, başka büyük işlerim vardı. Şimdi Zeki amcaya (Zeki Başeksioğlu) ve oğlu Yılmaz’a verdiğim sözü tutacağım. Markanın bu halde kullanılması ağırıma gidiyor. Mağazacı arkadaşlarla kapışacağız ama hayalimiz bu markayı zirveye çıkarmak” dedi.
SADECE ONLINE OLACAKGökhan Göksel, kolları sıvamış. 30 kişilik bir ekip kurmuş. İtalya’da kumaş üreticileriyle anlaşmalar yapılmış. Yine yurt dışında tasarım ekibi ile el sıkışılmış. Mayısta sezona girerken ürünler satışa çıkacak.
Ama sadece online platformlarda satılan bir Zeki Mayo markası olacak. Peki yakın aile dostu olarak nitelendirdiği ‘Zeki Amca’nın yolunu pazarlamada da izleyecek mi? Göksel planlarını şöyle anlattı:
“Pazarlamaya ilk etapta 3-4 milyon dolarlık bütçe ayırdık. Zeki amca dönemin süper modelleriyle çalıştı ama biz şimdi sosyal medyanın süper isimleriyle çalışacağız. Görüşme aşamasındayız. Markadan ‘triko’ adını çıkardık. Zeki Mayo olarak eski kalitesine döndüreceğiz. Şu anda satılanlar Zeki kalitesinde değil. Zeki Mayo ürünleri şu andakine oranla kalitede iki kat daha iyi, fiyatta ise yarı yarıya olacak. Kısa sürede Kim Kardashian’ın iç giyim markası Skims ile yarışır hale getireceğiz.”
AMAZON’DA 50 MİLYON DOLAR CİRO YAPTIGökhan Göksel, e-ticaret dünyasının yakından tanıdığı bir isim. 20 yılı aşkın süredir global e-ticaretle ilgileniyor. Bu alanda forumlara, konferanslara katılıyor, eğitimler veriyor. Aynı zamanda Projesoft şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı. Pandeminin başında Amazon’da 50 milyon dolar ciro elde etmiş ve platformun ‘en yüksek satışına imza atanlar’ listesine girmişti. Göksel, Zeki Başeskioğlu ile yakınlığını, “Ailelerimizin de bir araya geldiği bir dostluk söz konusu. Şirket finansal sıkıntıya girdiğinde oğlu Yılmaz da arkadaşım olduğu için ikisi birlikte ‘Markanın isim hakkını sen al’ dediler. Bu bağ benim için çok önemli” diye anlattı.
Kaynak: SACITASLAN.COM