
Bakan Tunç, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından düzenlenen gösterilerde gözaltı ve tutuklamalara ilişkin soru üzerine, "Maalesef Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul’daki adli soruşturma başladığında sokak çağrısı yaptı. Özellikle bu çağrı sonrasında maalesef gençlerimizin bir kısmı güvenlik güçlerimizle karşı karşıya geldiler. Birtakım istenmeyen olaylar vuku buldu. Bazı şiddet olayları ve küfre varıncaya kadar hiç kimsenin tasvip edemeyeceği olaylar meydana geldi. Bu olayların çıkmasının sebebi, CHP Genel Başkanının sokak çağrısı yaparak, adli soruşturmayı gölgelemeye çalışmanın neticesinde istemediğimiz olaylar söz konusu oldu. Gözaltılar ile ilgili olarak, 819 şüpheli hakkında işlem yapılmıştı, bunlardan 278’i hakkında tutuklama kararı verilmişti. Bunlarla ilgili, önceki gün soruşturmanın neticesinde 3 ayrı asliye ceza mahkemesinde davalar açıldı. Bir hukukçu olarak tutuklu yargılamanın bir istisna olduğunu söylüyoruz. Tutuklama istisnai bir tedbirdir. Burada 278 kişi hakkında gençlerle ilgili özellikle söylenen hususlar, burada tensiple beraber kararlar verilebilecektir. Burada tamamen dosyaların düştüğü mahkemelerin takdirinde olan bir husus. İşlenen filin durumuna göre her bir dosyada farklı şeyler olabilir. Her kişinin farklı eylemi olabilir. Bunları değerlendirecek olan mahkemesidir" dedi.
'BÖYLE BİR ŞEYİ KABUL EDEMEYİZ'
Bakan Tunç, gözaltındaki gençlere kötü muamele yapıldığı iddiaları ile ilgili olarak, "Gençlerimize yönelik bahsettiğiniz herhangi bir fiil gerçekleşmişse ve somut olarak böyle bir örnek varsa bu konunun üzerine kararlılıkla gidilir. Böyle bir şeyi kabul edemeyiz. Zaten gözaltı merkezlerinde, cezaevlerinde, adliyelerimizde her tarafta kameralar var. Bu noktada 'işkenceye sıfır tolerans' politikası çerçevesinde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Kamuoyunda birtakım dezenformasyonlar yapıldı; bunların adi suçlularla aynı koğuşa konulduğu şeklinde. Böyle bir durum söz konusu değil. Gençler kendi koğuşlarında adi suçlardan farklı şekilde barındırıldılar" dedi.
‘BEN BAKANLIĞA DAVET EDERDİM’
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal’ın tutuklu bulunan gençler için Adalet Bakanlığı önünde yaptığı eyleme ilişkin Bakan Tunç, "Bizim 16 yıl boyunca Mahmut Bey'le Meclis'te odalarımız yan yanaydı. Ama Mahmut Bey Adalet Bakanlığı binası önünde değil, yanlış bir yerde eylem yapmış. Yargıtay binasını restore ediyoruz. Yargıtay taşındı. Orası Adalet Bakanlığı'nın yeni hizmet binası olacak. Bizim bina arka tarafta. O nedenle biz Mahmut Bey’i göremedik. Yoksa Mahmut Bey’in yağmurun altında ıslanmasını kesinlikle istemeyiz. Direkt makama gelseydi orada ona çay da söylerdik, yemek de söylerdik. Onun sabaha kadar çadırın içinde mağdur olmasını ister miyiz? Bizim eski Yargıtay binasını Adalet Bakanlığı sanmış. Keşke önceden haber verseydi ben onu bakanlığa davet ederdim" dedi.
'KURUL KARAR VERECEK'
Bakan Tunç, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat'ın sağlık durumuyla ilgili, "Mahir Polat'ın cezaevine alındığı günden itibaren şikayetleri devam etti ve her şikayette doktor muayeneleri yapıldı. Şu anda Adli Tıp'ta muayene yapıldı. Adli Tıp bazı tetkikler istedi. Dün de o tetkikler hastanede yapıldı. O sonuçlar Adli Tıp'a intikal ettiğinde kurul karar verecek" dedi.
'DEM PARTİ'NİN GÖRÜŞME TALEBİ YOK'
Bakan Tunç, DEM Parti heyetinin İmralı'ya ziyaret talebine ilişkin, "İmralı ile ilgili yakınlarından görüşme talebi oldu. Bu görüşmeler sağlandı. Bayram görüşmelerini yaptılar. DEM Parti'nin kurumsal olarak görüşme talebi yok" diye konuştu.
DHA
Kaynak: SACITASLAN.COM