Düşününce belki bunun bir sebebi olduğunu düşünmemiş olabilirsiniz ancak bu sorunun da bir cevabı var ve dünyayı keşfetme aşamasında oldukça etkili.
O zaman onların küçük dünyasına bir iniş yapalım mı?
Bebekler, dünyayı anlamak için sürekli olarak çevreleriyle etkileşime geçiyorlar.
Bebekler; eşyaları ellerine alıp incelemek, onlara dokunmak ve farklı objelerle oynayarak ne işe yaradıklarını öğrenmeye çalışıyorlar. Size bir şey vermeleri, aslında bu keşfetme sürecinin bir parçası.
Bir eşyayı size uzattıklarında, onun sizin için ne anlama geldiğini ve nasıl tepki vereceğinizi gözlemlerler. Bu da aslında onların sosyal ve bilişsel gelişimleri için oldukça önemli.
Sosyal bağlantılar kuruyorlar.
Yeni yürümeye başlayan bebekler, aile bireyleriyle ve yakın çevrelerindeki insanlarla güçlü bağlar kurmak istiyorlar. Size bir şey verdiklerinde, bu aslında sizinle olan ilişkilerini güçlendirme çabalarının bir yansıması.
Bebekler, sosyal etkileşimlerin ve paylaşmanın ne kadar değerli olduğunu da anlamaya başlıyorlar. Bu davranışlarıyla da sevgi ve ilgi beklerler, aynı zamanda sizinle olan bağlarını pekiştiriyorlar.
Bebekler, çevrelerindeki yetişkinleri dikkatle izliyor ve taklit ediyorlar.
Anne babalarının ve diğer yetişkinlerin birbirlerine bir şeyler verdiklerini, paylaştıklarını görüyorlar. Bu gözlemler sonucunda, aynı davranışları sergileyerek sosyal normları ve beklenen davranışları öğrenmeye de çalışıyorlar.
Empati de işin içine giriyor.
Bebekler, dünyaya geldikleri andan itibaren çevrelerindeki insanların duygularını anlamaya ve onlara tepki vermeye çalışıyorlar. Bu empati yeteneği, zamanla gelişiyor ve yardımlaşma davranışlarıyla kendini gösteriyor.
Size bir şey verdiklerinde, aslında sizin mutlu olup olmadığınızı anlamaya çalışıyorlar. Bu davranış da onların yardımsever ve empatik bireyler olarak yetişmelerine katkı sağlıyor.
Son olarak, bebekler için dünya büyük bir oyun alanı.