Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İngiliz The Telegraph gazetesine verdiği demeçte, bir kıvılcımın adada Gazze ve Ukrayna’daki çatışmaların benzerini tetikleyebileceğini söyledi.Cumhurbaşkanı Tatar, ABD’de Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yapacağı görüşme öncesinde, Cumhurbaşkanlığında The Telegraph gazetesinden Nick Squires’in sorularını yanıtladı.Cumhurbaşkanı Tatar, iki devletli çözümün, tek seçenek olduğunu kaydetti.Bir hatanın ya da bir yanlış anlamanın, örneğim yeşil hatta bir Türk askerinin vurulmasının “bomba” etkisi yaratabileceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, “herkes sakin ve mantıklı olmalı. Kıbrıs Türkü yalnız değil, sadece 40 mil uzaklıkta, arkamızda 85 milyon Türk var” dedi.Tatar, “Herkesin korktuğu küçük bir kıvılcım. Gazze’de yaşananlara bakın, Ondan Önce Ukrayna’da, daha öncesinde Bosna’da yaşananlara bakın” diye konuştu. 
Adanın yeniden birleşmesi yönündeki sürecin geride kaldığını aktaran Cumhurbaşkanı sözlerini şöyle sürdürdü:“Bunlar geride kaldı. Tüm fırsatlar tüketilmiştir. Bir adayı bu kadar yıl sonra nasıl birleştireceksiniz? Kıbrıs’ı birleştiremezsiniz. Gerçeklerle yüzleşmeli ve kabul etmelisiniz. Tek seçenek, KKTC’nin bağımsız bir devlet olarak kabul edildiği, iki devletli çözümdür. 19754’ten beri adada iki devlet var. İki bölge, iki egemen güç Kıbrıs’ta yanyana yaşamaktadır.”Tanınmanın zaman alabileceğini belirten ancak KKTC’nin giderek zemin kazandığını anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Azerbaycan, Pakistan ve Bangladeş’in KKTC’yi yakın bir zamanda bağımsız bir devlet olarak tanıyabileceğini de bildirdi.“Biz çatışma istemiyoruz, Rumlar da istememeli” diyen Tatar, “Başta İngiltere’den olmak üzere Güney’e 5 milyon turist geliyor. Bir bomba patlasa bir turist bile gelmez. İflas bayrağını çekerler” ifadelerini kullandı.Cumhurbaşkanı Tatar’ın açıklamalarının yanısıra makalede görüşlerine yer verilen James Ker-Lindsay adlı akademisyen, federasyonun hala tek seçenek olarak görüldüğünü ve KKTC’nin dünya tarafından bağımsız bir devlet olarak tanınmasının mümkün görünmediğini kaydederken, adada yaşayan 15 bin İngilizin birçoğunun Türk tarafının tezini desteklediğine de dikkat çekildi.Sekiz yıl önce KKTC’ye yerleşen Peter Wilkins, “Kıbrıslı Türkler elinden geleni yaptı. İki devletli modelin adada çözüm için tek seçenek olduğunu düşünüyorum” derken, 16 yıldır Kuzey Kıbrıs’ta bulunan Mike Diplock, “Bu kadar uzun zamandan sonra federasyon işlemez. Ölü bir atı koşması için kırbaçlayamazsın” ifadelerini kullandı.
Adanın yeniden birleşmesi yönündeki sürecin geride kaldığını aktaran Cumhurbaşkanı sözlerini şöyle sürdürdü:“Bunlar geride kaldı. Tüm fırsatlar tüketilmiştir. Bir adayı bu kadar yıl sonra nasıl birleştireceksiniz? Kıbrıs’ı birleştiremezsiniz. Gerçeklerle yüzleşmeli ve kabul etmelisiniz. Tek seçenek, KKTC’nin bağımsız bir devlet olarak kabul edildiği, iki devletli çözümdür. 19754’ten beri adada iki devlet var. İki bölge, iki egemen güç Kıbrıs’ta yanyana yaşamaktadır.”Tanınmanın zaman alabileceğini belirten ancak KKTC’nin giderek zemin kazandığını anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Azerbaycan, Pakistan ve Bangladeş’in KKTC’yi yakın bir zamanda bağımsız bir devlet olarak tanıyabileceğini de bildirdi.“Biz çatışma istemiyoruz, Rumlar da istememeli” diyen Tatar, “Başta İngiltere’den olmak üzere Güney’e 5 milyon turist geliyor. Bir bomba patlasa bir turist bile gelmez. İflas bayrağını çekerler” ifadelerini kullandı.Cumhurbaşkanı Tatar’ın açıklamalarının yanısıra makalede görüşlerine yer verilen James Ker-Lindsay adlı akademisyen, federasyonun hala tek seçenek olarak görüldüğünü ve KKTC’nin dünya tarafından bağımsız bir devlet olarak tanınmasının mümkün görünmediğini kaydederken, adada yaşayan 15 bin İngilizin birçoğunun Türk tarafının tezini desteklediğine de dikkat çekildi.Sekiz yıl önce KKTC’ye yerleşen Peter Wilkins, “Kıbrıslı Türkler elinden geleni yaptı. İki devletli modelin adada çözüm için tek seçenek olduğunu düşünüyorum” derken, 16 yıldır Kuzey Kıbrıs’ta bulunan Mike Diplock, “Bu kadar uzun zamandan sonra federasyon işlemez. Ölü bir atı koşması için kırbaçlayamazsın” ifadelerini kullandı. 
