1 kişinin can verdiği kazadan sonra anne Eylem Tok'un oğlunu alarak yurt dışına kaçmasının yanı sıra araçtaki çocuklar da çok konuşuldu. O gece bir kişinin ölümüyle sonuçlanan kazada aracı kullanan 17 yaşındaki T. Cihantimur'un yanında ve arkadaki diğer araçta 9 arkadaşı vardı. Çoğu 18 yaşından küçük olan T. Cihantimur'un arkadaşlarının tümünün varlıklı ve iyi eğitimli ailelerin çocukları olduğu ortaya çıktı.
Habertürk'ten Ceylan Sever'in haberine göre olay saatinde kaza yerinden ayrılan o gençlerin tamamının ifadesi 48 saat içinde alındı. İfadelerinde T. Cihantimur’un bir anda hızlandığını, yavaş sürmesi yönünde telkinde bulunsalar da dinlemediğini anlattılar. Eylem Tok’un ise sadece kendi oğlunu değil, arkadaşlarını da olay yerinden uzaklaştırdığını söylediler.
BİRİ HARİÇ HEPSİ 18 YAŞINDAN KÜÇÜK
İstanbul Eyüpsultan’da 1 Mart gecesi ünlü estetik doktoru Bülent Cihantimur ile Yazar Eylem Tok’un 18 yaşından küçük oğlu T. Cihantimur annesinin lüks model spor aracını alarak oturdukları Göktürk semtinde arkadaşlarıyla buluştu. Sayıca fazla olan çocuklar iki araçla ormanlık alana girdiler. İddiaya göre araçta 11 kişilerdi. Aralarında sadece biri 18 yaşına yeni girmişti. Diğerlerinin yaş grubu 16 ila 17 arasında değişiyordu. Çocukların hepsi ortaokul öğrencisiydi.
Hayatını kaybeden Oğuz Murat AciT. Cihantimur iddiaya göre orman yolunda aracını hızlı kullandı. Saat 23.50 civarında 3 ATV motorunu sağa çekmiş tamir etmeye çalışan 5 arkadaşa çarptı. Ağır yaralanan 1 çocuk babası Oğuz Murat Aci hayatını kaybetti. Diğer 4 arkadaş da ağır yaralandı. Kaza sırasında ve sonrasında yaşananlara dair iddialar ve gerçekler infial etkisi yarattı. Kaza yapan aracı kullanan 17 yaşındaki ehliyetsiz sürücü T. Cihantimur’un annesi Yazar Eylem Tok eşinin iş yerinde çalışan Ayşe Ceren S. İle olay yerine geldi. Oğlunu ve arkadaşlarını alarak olay yerinden uzaklaştırdı. Daha 3 saat sonra oğlunu Mısır’a kaçırdı. Oradan da ABD vatandaşı oğluyla birlikte ABD’ye gitti.
ŞÜPHELİ GENCİN ARKADAŞLARININ PORTRESİ VE İFADELERİ
Olay gecesi T. Cihantimur'un aracında ve arkasındaki otomobilde bulunan çocuklar da çok konuşuldu. Hemen hemen hepsi varlıklı ailelerin çocuklarıydı. Bazıları olay yerinden T. Cihantimur’un annesiyle birlikte ayrılmıştı. Bazıları ise daha sonra. Ancak bir gerçek vardı ki emniyet tutanaklarına göre hepsi kazadan 1 veya 2 gün sonra “bilgi veren” sıfatıyla ifade vermişti. İddiaya göre; kaza yapan ve arkasında bulunan araçta 11 kişi vardı. Ancak ifade veren sayısı 9’a ulaşmıştı.
HOLDİNG PATRONLARININ ÇOCUKLARI
Firar eden T. Cihantimur’un yanı sıra ünlü bir medya patronunun oğlunun da bu araçlardan birinde olduğu iddialar arasındaydı. Ancak ifade veren çocukların hiçbiri bundan bahsetmedi. Kazaya ilişkin ifade veren çocuklardan sadece biri 18 yaşındaydı diğerleri reşit değildi. Ölümlü kaza yapan aracın bulunduğu konvoyda sadece medya patronunun küçük oğlunun değil başka ünlü isimlerin çocuklarının da olduğu ortaya çıktı.
BAKAN TORUNU ÜNLÜ ARAŞTIRMA ŞİRKETİ’NİN VARİSİ
Kazaya karışan 9 kişilik grupta bir dönem kamuoyunda yaptığı ses getiren araştırmalarla bilinen ve aynı zamanda bakanlık yapmış olan bir ismin torunu olan P.T.E. de vardı.
Babası ise hala bu araştırma şirketinin yöneticiliğini yapan 17 yaşındaki P.T.E., arkadaki araçtaydı. İfadesinde öndeki aracın hızlı olduğunu söyledi. Şunları anlattı: “T. bizim önümüze geçti. Kasislerde çok hızlandı ve çok hızlı sürmeye başladı. Ben telefonuma bakıyordum. Kaza anını görmedim. T.’nin aracının altında yaralılar olduğunu gördük. Yoldan geçenler 112’yi aradı. O sırada 2 kadın geldi ve T. ile birlikte iki arkadaşımızı daha alıp götürdü. Biz de Göktürk’e yürüyerek gitmeye çalıştık. Sonra arkadaşımız dayısını arayıp olayı anlattı o da gelip orman yolundan bizi aldı” dedi.
İPLİK FABRİKASI SAHİBİNİN OĞLU DA ORADAYDI
Kazaya karışan isimlerden birisi de D.O.G.’ydi. Babası İstanbul’da ünlü markalar üreten bir yün ve iplik fabrikasının sahibi ve icra kurulu başkanıydı. 17 yaşındaki D.O.G. ise arkadaki aracı kullanıyordu. İfadesinde T.’nin kendisini solladıktan sonra virajı dönerken aracını çok hızlı kullandığını anlatıp şöyle devam etti: “Virajı döndüğümde ise T.’nin arabası kontrolde çıkmış bir şekilde su kanalına girdi. Ben hemen aracımı durdurdum, T.’nin aracının yanına gittik. Yol kenarında yerde yatan 2 yaralı erkek şahıs gördüm. Hemen yaralıların yanına koştum, arkadaşım Z. yaralıların biriyle konuştu, yaralı şahıs kendi telefonunu Z.'ye vererek başına bakmasını istedi. Z. yaralının başına baktıktan sonra benden aracın anahtarını aldı ve aracı K. A. ile birlikte siteye geri götürdü. Ben olay yerinde kaldım. T. 'aracın altında bir kişi var' diyerek bağırdı ve yardım istedi. Çevredekiler T.’nin aracının altında kalan yaralı şahsı çıkardılar. O esnada kimin aradığını bilmiyorum 122'yi aradılar, o esnada yolun aşağı kısmında 2 erkek şahsın da yaralı olduğunu çevreden duyduk. Aşağıdaki yaralı şahıslardan biri 'Arkadaşım Oğuz'a bakın' diyerek bağırdı.”
Eylem Tok ve beraberinde gelen bir kadının kendilerini olay yerinden uzaklaştırdığını anlatan D.O.G., arkadaşı Z.’nin yaralının telefonunu yanlışlıkla aldığını,site önünde arkadaşları ve güvenlikle konuştuğunu anlattı: “T.’nin annesi sitenin önünde araçtan indi. Ben site güvenlikleriyle olayı konuşurken bir anda beni inmiş olduğum araca iteleyerek 'Çocuklar buradan uzaklaşşın' dedi. Daha sonra ben arabaya binerken benim muhattap olduğum güvenlik görevlisinin T.’nin annesine 'Hanımefendi telefonu verir misiniz' dediğini duydum, annesinin de güvenlik görevlisine 'Ben telefonun sahibini tanıyorum, telefonu geri vereceğim' dediğini duydum, o esnada babam araca bindi ve araçla site içinden evimize gittik.”
ÜNLÜ ŞİRKETİN GENEL MÜDÜRÜNÜN OĞLU NE ANLATTI?
Kaza anında arkadaki araçta bulunanlardan birisi Z.H.D.’ydi. Babası ünlü biro oto kiralama şirketinin eski genel müdürüydü. Annesinin ise ekonomiden, sanata birçok alanda seminer ve atölye çalışmaları yapan bir akademinin kurucusu olduğu ortaya çıktı. Kaza sonrası yaralıların telefonlarının alındığı ve bu sebeple kendilerine tıbbi yardımın geciktiği iddiası vardı. Z.H.D. ifadesinde yaralının telefonunu yanlışlıkla aldığını söyleyen isimdi. Olayı şöyle anlattı: “Yaralılardan birinin yanına gittim ve konuşmaya çalıştım. Bana telefonunu verdi ve ışığını tutarak başına bakmamı istedi. Telefonun ışığını tuttum ve başına baktım. Sonra o anki dalgınlıkla yaralının telefonunu cebime koydum. Sonra diğer yaralının yanına gittim. O sırada yoldan geçen araçlar durmaya başladı. Etraf çok kalabalık oldu. Olay yerine itfaiye ve 112 ekipleri geleceğini düşünerek yolu açmak için K.A. İle birlikte araçla siteye gittim ve arabayı bıraktıktan sonra olay yerine gitmek için taksi çağırdık. Bu sırada arkadaşım K.yi gördüm, olay yerine gideceğini düşünerek telefonu götürüp oraya bırakması için kendisine verdim. Ancak K. böyle bir sorumluluk alamayacağını söyleyerek telefonu site girişinde bulunan duvarın üzerine bıraktı. Sonra da güvenlik gelerek telefonu aldı. Daha sonra veliler geldi ve bizi uzaklaştırdı. Bu sırada T.’nin annesi Eylem Tok geldi ve telefonu sahibine vereceğini söyleyerek güvenlikten telefonu aldı.”
ANNESİ DÜNYACA ÜNLÜ ŞİRKETİN SORUMLUSU
Kaza sırasında olay yerinde olan şüphelinin yanındaki arkadaşlarından biri A.K.’ydi. Annesi dünyanın en ünlü içecek firmalarından birinin Ortadoğu ve Avrasya sorumlusuydu.
17 yaşındaki A.K. ifadesinde olay anında kazayı yapan T. Cihantimur’un sağ koltuğunda oturduğunu söyledi ve şöyle devam etti: “Kasise denk geldiğimizde T. biraz yavaşladı ve kasisi geçince hızlandı. Daha sonra T. Cihantimur yolun sağ tarafında gidiş istikametimizde bir şeyler olduğunu gördü ve direksiyonu ani bir şekilde çarpmamak için sola doğru kırdı. Araç bir anda kaymaya başladı, aracın sağ tarafı yani beni olduğum taraf ATV tarzı araçlara doğru kayarak çarptı. Çarpmanın etkisiyle aracımız solda bulunan yamaca doğru çıktı. Akabinde T., ben, A. ve B. araçtan indik. Yolun ortasında yerde iki kişinin yaralı şekilde yattığını gördüm, onların yanına giderek iletişim kurmaya çalıştık. T., o ensada kendi arabasının önüne gitti ve aracın altında bir kişi olduğunu bize söyledi. Akabinde yolda geçen başka araçlar da durmuş ve yardımcı oluyordu, kalabalık kişiler içinde birilerinin 112'yi aradığını duydum.”
İtfaiyenin olay yerine gelip yaralılara müdahale ettiği anlarda T. Cihantimur’un özel şoförü ve annesini aradığını anlatan A.K., “Eylem Tok yanındaki bir kadınla olay yerine geldi. Beni, T. ve D.'yi aldı ve olay yerinden uzaklaştık. Bizi site girişinde indirdiler ve devam ettiler. Site önünde bulunduğumuz esnada yaralılardan birine ait olan cep telefonunun Z. H. isimli arkadaşımızda kaldığını gördük.”
BABASI BANKACI ANNESİ SİGORTACI
Babası bankacı annesi ise sigortacı olan 17 yaşındaki B.A. da kazayı yapan T. Cihantimur’un aracında arka koltukta oturuyordu. Aralarından bazı çocukları eve bırakmak için yola çıktıklarını anlatarak, “T. aracı bir anda hızlı kullanmaya başladı, biz yapma yavaş git desek de bizi dinlemedi. Biz kemerlerimizi her ihtimale karşı taktık, yine önümüzde bir viraj vardı, ancak T. yine viraja hızlı bir şekilde girdi. Virajı dönerken gidiş istikametimizde ATV tarzı araçları gördük, bu araçların yol ortasında mı yoksa yol kenarında mı olup olmadığını hatırlamıyorum. T. bu araçları görünce bir anda aracın direksiyonun sola doğru kırdı. Ancak araç kaymaya başladı, bir anda aracımız sol tarafta bulunan yokuşa çıktı, aracın hava yastığı açıldı. Hemen araçtan aşağı indik, geriye baktığımızda yol üzerinde 2 şahsın yaralı şekilde yerde yattığını gördük. Yoldan geçen diğer araçlar da durdu ve yardım etti, 112'ye haber verildi, ancak kim haber verdi bilmiyorum. Ambulans gelene kadar yaralıların başında bekledik. Olay yerine itfaiye ekibi geldi, arkadaşım olay yerine gelip ben ve A.’yı aldı. Biz olay yerinden ayrılırken Timur olay yerindeydi, kendisi şok geçirmişti, sürekli 'Hayatım bitti' şeklinde söyleniyordu."
MEDYA PATRONUNUN OĞLU OLAY YERİNDE MİYDİ?
Kazaya karışan 10'uncu ismin ünlü bir medya patronunun oğlu olduğu ve kaza sırasında araçlardan birinde olduğu iddia edildi. İddiaya göre o isim E.C.D.’ydi. Kemerburgaz’daki ünlü işadamlarının oturduğu sitede oturuyordu ve kaza yapan T. Cihantimur ile de bu sitede tanışmıştı. Yine iddiaya göre kazadan sonra olay yerinden kaçanlar arasındaydı. Hatta savcılık tarafından ifadesinin alındığı öne sürüldü. Ancak savcılık E.C.D’nin olay yerinde olduğu iddiasına dair delil bulamadı. Bu nedenle ifadesi alınmadı. Ancak E.C.D.’nin kazaya karışan gençlerle tanıştığı ve arkadaş olduğu belirtildi.
"BİR ANDA GAZA GELDİ"
16 yaşındaki A.A. da kaza yapan araçta arka koltuktaydı. T. Cihantimur’un aracı hızlı kullandığını anlatarak, “Bir anda gaza geldi ve önde bulunan Volvo marka aracı solladı ve önüne geçti. T., sürekli aracı hızlı kullanıp virajlara sert giriyordu, bizim şahısla fazla muhabbetimiz olmadığı için sadece yavaş diyorduk. T., önümüzde bulunan viraja yine hızlı bir şekilde girdi. Gidiş istikametimizde yol kenarında ATV tarzı araçlar vardı, araç bir anda kaymaya başladı, T., direksiyonu sola doğru kırmaya çalıştı, ancak araç sağ tarafı ile yol kenarında bulunan ATV tarzı araçlara vurdu, bizim araç da yolun sol tarafına bayıra çıktı. Hemen hepimiz araçtan indik, T. etrafa baktı ve 'Benim hayatım bitti' şeklinde söylemlerde bulundu, arkadakiler de araçtan indi yaralılarla ilgilendik. Olay yerine itfaiye ekibi, görevli ekipler geldi, müdahalelerde bulundu. Biz olay yerinden ayrılırken T. sürekli telefondaydı. Hep 'Ben bittim, hayatımın sonu' şeklinde sözler sarf ediyordu.
Kaynak: SACITASLAN.COM