Teknolojinin evrim geçirdiği son yıllarda hayatımızda pek çok şey gibi hatlar da değişti. “Çaldır kapat, ben seni ararım.” döneminden bir anda özgürce konuşabildiğimiz döneme geldik. Ya da “Slm, nbr?” yazarken kendimizi bir anda destan yazarken bulduk.
Şimdilerde ise neredeyse sınırsız(!) internette dolaşma keyfi yaşatan faturalı hatlar, nasıl da bir anda vazgeçilmez hâle geldi dersiniz? Biraz eskiye inelim de hayatımızda neler değişmiş bakalım.
Cep telefonu ile aramızdaki süreç nasıl ilerledi?
Cep telefonuyla görüşme ve veri aktarımı gibi olanaklar sunan 2G teknolojisi, 1994’te Türkiye’de kullanılmaya başlandı. 1994 aynı zamanda Turkcell’in de faturasız hatlar ile hayatımıza girdiği yıl oldu. 2009’da 3G’ye, 2016’da da 4.5G’ye geçiş ile teknolojiyle daha içli dışlı olduk.
3G’ye geçiş ile de faturalı hatlar hayatımıza girmeye başladı. O dönemde var olan bütün GSM operatörleri farklı kampanyalar yapmaya başlamıştı. Vodafone aboneleri 1 GB’lık internet paketinden 30 liraya ya da 175 kontöre faydalanabiliyordu. 3 GB’lık internet paketi ise faturalı hat sahiplerine aylık 50 liraydı.
Döneminde faturalı hatlar daha avantajlı durumdaydı.
Tabii ki operatörler daha fazla müşteri çekmek için farklı kampanyalar düzenlemeye başlamıştı. Faturalı hatlar, faturasız hatlara göre farklı avantajlar sunuyordu. Yukarıda da görmüş olduğunuz gibi aylık ödenecek tutar, kullanılacak GB’a göre daha iyi durumdaydı.
Taahhüt karşılığında daha fazla müşteri çekmek için operatörler, taksitle telefon alma şansı da sunuyordu. E tabii o zamanlar bütün parayı telefona vermektense taksitle telefon almak hepimize daha mantıklı geliyordu. Dönemi bilmeyenler için söyleyelim, o zamanlar şimdiki gibi daha pahalıya denk gelmiyordu. Kaç kişi bu şekilde telefon sahibi oldu?
Faturalı hatların başka ne gibi avantajları var?