Super Mario, Pokémon, Game Boy… Bunların hepsi, Nintendo sayesinde tanıştığımız isimler. Yani Nintendo herkesin hayatına bir şekilde dokundu diyebiliriz.
Peki küçük bir dükkânda başlayan bu serüven nasıl oldu da video oyunu ve konsolu pazarında rekabet eden bir seviyeye ulaştı?
Her şey renkli kartlarla başladı.
Fusajiro Yamauchi, Japonya’nın Kyoto şehrinde, parlak renkli oyun kartları hazırlayan bir iş insanı ve zanaatkârdı. 1889 yılında bir dükkânda satılmaya başlayan ve el yapımı olan bu kartlar, 70 yıl boyunca Nintendo şirketi tarafından ustalıkla hazırlanmaya devam ederek popülerliğini korudu.
1950 yılına gelindiğinde ise kartlar artık pek fazla rağbet görmüyordu. Fusajiro Yamauchi’nin torunu henüz 22 yaşındayken Nintendo’nun başına geçmişti. Vizyonu, kart yapımının yanı sıra oyuncaklar ve eğlence salonları dahil olmak üzere farklı girişimlere genişletmekti.
1970’lerin sonunda Nintendo, küresel başarılara imza attı.
Yüksek kâr marjına sahip elektronik oyunlar üretirken birçok başarı elde etti. Üstelik bu sadece başlangıçtı. Video oyunları, Nintendo’yu global bir başarı seviyesine fırlattı. 1978 yılında Nintendo, Othello’nun bilgisayar oyunu versiyonunu üretti.
1980 yılında ise Donkey Kong adında yeni bir çığır açan oyun geliştirildi. Aslında Donkey Kong oyununda yer alan Mario’yu zaten hepiniz tanıyorsunuz! İşte bir gorilin, prensesin, bir tesisatçının yer aldığı bu oyun tüm dünyayı kasıp kavurdu ve daha sonra hepimizin bildiği Super Mario ismini aldı.
Teknoloji ilerledikçe Nintento da ilerledi.
Oyunlarının başarısının yanı sıra Nintendo, NES olarak bilinen ev oyun konsolunu piyasaya sürdü. 1989’da da ellerden düşmeyecek olan Game Boy ortaya çıktı. Tüm bunlar olup biterken piyasaya yeni ürünler de çıkarmaya devam ediyorlardı.
Nintendo DS ve Nintendo Wii gibi yeni konsollar, marakının dünya üzerindeki erişim alanını ve etkisini bir kez daha genişletti. Hatta Guinness Rekorlar Kitabı’na göre en çok satan 10 oyun konsolu arasında 4. sıraya oturdu. Şirketin başarıları günümüze kadar katlana katlana devam etti.
Pokémon’a değinmezsek olmaz!
Pokémon Red ve Pokémon Blue adında, Game Boy için iki farklı oyunun piyasaya sürülmesiyle yine küresel bir başarı elde edildi ve devasa bir franchise yaratıldı. Kartlar, animeler, mangalar, filmler… Günümüzde bile hâlâ koleksiyonları yapılıp oyunları oynanıyor!
Kısacası hiç şüphesiz Pokémon da Nintendo’nun pazardaki yerini sağlamlaştırmasında çok büyük bir etken oldu.
Kirli bir geçmişi de var tabii.
Nintendo, geçmişi boyunca telif hakkı ve patent davaları gibi pek çok hukuki problemle karşı karşıya geldi. Bunun yanı sıra distribütörlere ve perakendecilere katı kurallar uyguladığı, çalışanlarının mesai saatlerinin çok fazla olduğu ortaya çıktı.
Ayrıca 1980 ve 90'larda oyunlarındaki sansürün haddi hesabı yoktu. Dinî semboller, alkol, cinsellik, şiddet içeriklerini oyunlarından çıkarmıştı. Bu imaj yaratma çalışmaları birçok geliştirici ve oyuncu tarafından eleştiri aldı.
1991 yılında ise Sony ile iş birliği içinde bir CD-ROM tabanlı oyun konsolu geliştireceklerdi fakat Nintendo, projeyi iptal edip Sony'yi yarı yolda bırakmıştı. Belki de iyi olmuştu çünkü bu durum, Sony'nin PlayStation'ı geliştirmesine sebep oldu.
Peki şimdi ne durumda?
Nintendo, geçmişinde lekeler olmasına rağmen, kartlara işlenen desenlerle başlayan yolculuğunda günümüze kadar geldi ve vizyonla dolu bir pazarda rekabetini sürdürmeye devam ediyor. Teknolojinin ilerlemesiyle, her geçen gün bizi biraz daha şaşırtacak gibi görünüyor.
Kaynaklar: Nintendo, BBCİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Kaynak: WEBTEKNO.COM