USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Şimdiye Kadar Duymadığınız En Büyük Yapay Zekâ Buluşları

Gözümüzün önünde bir devrim yaşanıyor ama o kadar hızlı ilerliyor ki ne olduğunu tam anlamadan bir sonraki adımı geliyor. Yapay zekâ deyince çoğumuzun aklına ChatGPT, Midjourney ya da otomatik çeviriler geliyor belki ama perde arkasında çok daha büyük, çok daha derin işler d?

Şimdiye Kadar Duymadığınız En Büyük Yapay Zekâ Buluşları
10-04-2025 11:23

Öyle buluşlar yapılıyor ki bilim insanları “Biz bunu yıllardır çözemedik, yapay zekâ kısa sürede yaptı.” demekten kendini alamıyor.

Bu içeriğimizde yapay zekânın alışkın olmadığınız yönünü, sessizce dünyayı nasıl değiştirdiğini göreceksiniz.

Protein katlanmalarını çözerek ilaç geliştirmeye hız kazandırdı.

AlphaFold

Yapay zekânın bilim dünyasında çığır açtığı en büyük işlerden biri hiç şüphesiz DeepMind’in AlphaFold projesi. Bu sistem, bir proteinin yapısını yalnızca amino asit diziliminden yola çıkarak tahmin edebiliyor. “Ne var bunda?” diyebilirsiniz ama bu, moleküler biyolojinin en zor sorularından biriydi ve onlarca yıldır çözülmeye çalışılıyordu.

AlphaFold sayesinde bilim insanları, yıllar sürebilecek laboratuvar deneylerinin sonuçlarını sadece saatler içinde alabiliyor. Şu ana kadar 200 milyondan fazla proteinin yapısı tahmin edildi ve bu sayede kanser, Alzheimer gibi hastalıkların tedavisine yönelik çok daha hızlı yol alınabiliyor.

İlaç geliştirme sürecindeki en büyük bilinmezlerden biri olan “hedef protein yapısı” artık bir gizem değil.

Kuantum fiziğini öğrenip denklemleri kendi kendine çözdü.

yapay zekanın bilime katkıları

Yapay zekâ sadece verileri analiz etmekle kalmıyor, bilimin dilini öğreniyor. Yapay zekâ, kuantum fiziğindeki karmaşık denklemleri çözmekte kullanıldı. Normalde bu denklemler, yalnızca çok sınırlı durumlar için çözülebiliyor ancak yapay zekâ, karmaşık denklemleri çözebilecek yeni matematiksel yollar keşfetti.

Bu şu anlama geliyor: İnsanların ulaşamadığı bazı fiziksel fenomenler artık daha net anlaşılabilir hâle geliyor. Örneğin kuantum bilgisayarların nasıl daha verimli çalışabileceği veya evrenin temel yapılarının nasıl işlediği gibi sorulara bir adım daha yaklaşmış olduk.

Yapay zekâ burada sadece bir “araç” değil, aynı zamanda bir ortak araştırmacı rolünde.

Yeni materyaller keşfetmekte ustalaştı.

Yapay Zekâ Destekli Malzeme Keşfi

Malzeme bilimi, yeni teknolojilerin temeli ama yeni bir materyal geliştirmek yıllar süren deneyler, testler ve bolca başarısızlık içeriyor. İşte tam burada Yapay Zekâ Destekli Malzeme Keşfi (AI for Materials Discovery) devreye giriyor.

MIT ve Google’ın 2022’de duyurduğu bir çalışmada, yapay zekâ yüzbinlerce materyal kombinasyonunu simüle ederek güneş panelleri için ultra verimli yeni bir yarı iletken önerdi.

Bu materyal, henüz hiçbir insan tarafından laboratuvarda denenmemişti. Üstelik bu öneri, geleneksel yöntemlerle elde edilmesi yıllar sürecek kadar kompleks bir bileşimdi.

Bu tarz yapay zekâ destekli keşifler sayesinde pil ömrü daha uzun olan telefonlar, daha hafif uçaklar, hatta belki de oda sıcaklığında çalışan süper iletkenler mümkün hâle gelebilir.

Bilinmeyen genetik kodları çözümledi.

yapay zeka çöp DNA

Genetik diziler arasında hâlâ ne işe yaradığını bilmediğimiz “çöp DNA” olarak adlandırılan bölümler var. Ancak son yıllarda yapay zekâ bu bölgelerin sanılandan çok daha önemli olabileceğini ortaya koydu.

2023’teki bir çalışmada, yapay zekâ kullanılarak “çöp” denilen bölgelerin gen ifadesini nasıl etkilediği analiz edildi ve bazı kanser türlerinin tetiklenmesinde bu alanların büyük rol oynadığı anlaşıldı.

Bu buluş, genetik mühendislikte yepyeni bir kapı açtı. Gen tedavileri artık sadece mutasyonlara değil, bu gizli kodlara da odaklanmaya başladı. Gelecekte, kişiselleştirilmiş tedavilerin çoğu yapay zekâ sayesinde bu gizli genetik bilgileri çözüp harekete geçirecek.

Kendi bilimsel hipotezlerini üretmeye başladı.

yapay zeka hipotez

Evet, yanlış duymadınız. Yapay zekâ artık sadece veri analiz etmiyor, hipotez de kurabiliyor. IBM’in Project Debater sisteminin bir uzantısı olarak geliştirilen bir yapay zekâ, belirli bir veri kümesine bakarak “Bu veriye göre şu etki olabilir.” gibi bilimsel hipotezler üretiyor ve bunları test etmek için yöntemler öneriyor.

Bunu bir araştırma laboratuvarında çalışan genç bir doktora öğrencisi gibi düşünebilirsiniz. Tek fark, saniyede binlerce makale okuyup karşılaştırabiliyor.

Bilimin en temel adımı “Soru sormaktır.” derler ya, işte yapay zekâ artık bu soruları sormaya başladı. Bu, gerçekten de “bilimsel aklın dijitalleşmesi” anlamına geliyor.

“Hissetmiyor ama anlıyor” evresi

çok modelli yapay zeka

Yapay zekâ duygusal değil, farkındayız. Ama artık bazı modeller, insanın anlattığı şeyleri sadece kelime anlamıyla değil, bağlamı ve niyetiyle birlikte anlayabiliyor.

2024’te duyurulan bazı çok modelli (multimodal) yapay zekâ sistemleri, bir bilimsel görseli sadece tanımakla kalmayıp, o görselin ne anlatmak istediğini de anlayabiliyor.

Bu tür sistemler sayesinde bilimsel iletişim de değişiyor. Artık bir araştırma makalesi yalnızca insanlar için değil, yapay zekânın da okuyup anlayabileceği şekilde hazırlanıyor. Böylece bilimsel ilerlemenin hızı katlanarak artıyor.

Füzyon enerjisinde de kontrolü ele aldı.

füzyon enerji

Nükleer füzyon, temiz ve sınırsız enerji vadediyor ama füzyon reaksiyonlarını kontrol etmek inanılmaz derecede zor. Plazma, aşırı yüksek sıcaklıklarda dengesizleşiyor ve reaksiyon duruyor.

2022’de DeepMind ve İsviçre’deki EPFL, bu sorunu çözmek için yapay zekâyı kullandı. AI, plazmayı manyetik alanlarla stabilize etmeyi öğrendi. Hatta insan mühendislerin yıllardır başaramadığı bir hassasiyetle füzyon reaksiyonlarını kontrol etti. Bu, temiz enerji devriminin önünü açabilecek bir gelişme.

Neler olacak biliyor musunuz?

yapay zeka bilim insanı

Bugün gördüğümüz şeyler sadece fragman. Yapay zekâ, artık bilimin bir kolu değil, bilimin kendisiyle iç içe geçmiş bir beyin gibi.

Bilgiye ulaşmak için değil, bilgiyi oluşturmak için kullanılıyor. Ve bu sadece başlangıç. Belki de yarın, yapay zekânın önerdiği bir çözümle okyanus temizlenecek. Belki de evrenin doğuşunu onun sayesinde tam olarak anlayacağız.

O yüzden yapay zekâyı sadece kodla değil, merakla çalışan bir beyin gibi görebiliriz.

Sizin düşünceleriniz neler?

Kaynaklar: Google, National Academies, Drug, Kellogg School of Management

Yapay zekâ hakkında diğer içeriklerimiz:

Kaynak: WEBTEKNO.COM

ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
GÜNÜN KARİKATÜRÜ TÜMÜ
Karikatürler