Ulrich, doğuştan bir hastalığa yakalanmıştı. Bu hastalık yüzünden gelişimi, olması gerektiğinden tuhaf ilerliyordu. Yaşıtlarından çok farklı olması ve zorbalığa maruz kalması, hayatını iyice çekilmez kılıyordu.
Aslında hastalığının bir tedavisi vardı ancak maddi imkânları elvermiyordu. Sonrasında başına gelenler ise onu dünyanın en mutlu insanı yaptı. Dilerseniz Ulrich’in hastalığının ne olduğuna ve hikâyesine daha yakından bakalım.
Ulrich, kuadriseps kontraktürü olarak bilinen bir durumla dünyaya geldi.
Kuadriseps (diz önündeki büyük dört kas), kasılma ya da sıkışma yaşayabilir. Bu genellikle aşırı yüklenme, ısınamama, kas zayıflığı ya da bazı hareketlerin yanlış yapılmasından kaynaklanabilir. Bazen ise Ulrich’te olduğu gibi doğuştandır.
Ulrich’in kuadriseps kas grubunda oluşan kontraktür (bir eklemdeki kasların ve bağların anormal bir şekilde sıkışması ya da kısalması ve esnekliğin azalması sonucu dizin tam uzanmasını engelleyen durum) vardı. Kasları, kemikleriyle aynı hızda gelişmiyordu ve bu da bacaklarının geriye doğru bükülmesine neden oluyordu.
Ulrich, uzun süre boyunca acı içinde yaşadı.
Bu çaresiz durumun ameliyatı oldukça pahalıydı ve Ulrich sürekli acı çekiyordu. Ayrıca akran zorbalığı nedeniyle devamlı tuhaf bakışlara ve alaya maruz kalıyordu. Ancak çocuk, vazgeçip eve kapanmıyordu ve hep bir çare arıyordu. Sağlam dalları kullanarak bir şekilde yürüyordu.
Yine de ne kadar mücadele ederse etsin kendi çabaları yeterli değildi.
Vücut ağırlığını desteklemeye çalıştığı için ellerinde ve eklemlerinde ciddi ağrılar oluyordu. “Şimdiden böyleysem yaşlandıkça nasıl olacağım?” diye düşünüyordu Ulrich.
Üstelik hayatı da öyle güllük gülistanlık değildi. Yakacak odun toplamak ve su taşımak gibi işleri yaparak annesine yardım etmek zorundaydı. Çocuğun hayatı ciddi anlamda çok zordu ancak annesi de maddi gücü olmadığı için bir çare bulamıyordu.
Bağışçılar, Ulrich’in hayatına bir güneş gibi doğdu.
Ulrich, gönüllüler sayesinde ücretsiz bir şekilde, birçok karmaşık ameliyata girdi. En son ameliyatından uyandığında, iki tane düz bacağı vardı! Çocuk, bunların kendi bacakları olduğuna inanamıyordu.
Ulrich artık düzgün ve dimdik bir şekilde yürüyebiliyor. İçine doğduğu vaka, nadir görülen bir durum olsa da onu yakalamayı başarmıştı ancak hem kendi çabasıyla hem de bağışçılar sayesinde üstesinden gelmişti.
Ulrich’e benzer bir vaka olan “katlanan adam” vardı.
Li Hua adındaki adam, 19 yaşındayken omurgasını ve omurga ile kalça kemiği arasındaki eklemi etkileyen; iltihaplı ve ağrılı bir romatizma türü olan “ankilozan spondilit” hastalığına yakalanmıştı. Bu hastalık yüzünden, 25 sene boyunca iki büklüm kalmıştı, asla dik duramıyordu ve 44 yaşındaki adama, 71 yaşındaki annesi bakıyordu.
25 yılın ardından Shenzhen Üniversitesi Hastanesi, adamın tedavisini üstlendi ve aylarca birçok cerrahi operasyon uyguladılar. Li Hua artık dik durabiliyor ve doktorların söylediğine göre ameliyatlardan sonra hayatta kalması büyük bir şans.
Kaynaklar: Acta Orthopaedica et Traumatologica Turcica, Mercy Ships, Ladbibleİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Kaynak: WEBTEKNO.COM