Bireyler olarak biz de zekâya adapte olmuşken şirketlerin de bu furyadan geri kalmasını bekleyemezdik değil mi? İşletme içi ve işletme dışı her alanda şirketler yapay zekânın nimetlerinden yararlanıyor.
Her geçen gün artan yapay zekâ çılgınlığından gıda sektörü de nasibini aldı tabii. Hatta bu durum bazen oldukça yenilikçi yaklaşımlara şahit olmamıza sebep oluyor. Bazen de ilginç ürünlere…
Ülkemizden markalar da bu çılgınlığa teslim olmuş durumda. En son yapay zekâyla üretilen Eti Popkek gündem olmuştu.
Yılların Popkek’i de yapay zekâ furyasından geri kalmayarak, sınırlı sayıda çıkardığı PopGPT isimli ürünüyle bu teknolojiye kendini adapte etmeye çalışmış.
Yapay zekâya yeni Popkek’in aroması için danıştıklarını belirten kısa reklam filmiyle, yeni aromanın fikir babasının yapay zekâ olduğunu söylüyorlar. Peki yapay zekânın önerdiği aroma ne? Frambuazlı cheesecake...
Aslında yeni aroma için yapay zekâyı kullanmalarının temel sebebi “Bakın ben de yenilikçiyim. Güncel trendlere uyum sağlayabiliyorum.” demek. İyi bir fikir olsa da yapay zekâdan fikir alarak çok daha yenilikçi hatta alışılmışın dışında aromaların bir araya getirildiği bir Popkek yaratsalardı, o zaman “İşte yenilikçilik budur.” derdik. Ama olsun, bu da bir başlangıç. Yine de girişimlerini takdir ediyoruz.
Albeni de geri kalmamış. O da ambalaj tasarımı için yapay zekâya danışmış.
Ülker, bir yenilik adımı atarak Albeni isimli çikolatasının ambalajlarının yeni tasarımı konusunda yapay zekâdan destek alarak sektörde bir ilke imza attı.
Albeni’nin hedef kitlesinin, markayı “trendy”, “eğlenceli” ve “heyecanlı” gibi kelimelerle tanıttığını belirten Ülker, bu kelimeler ile yapay zekâ tarafından üretilmiş üç ambalaj tasarımını kullanmaya başladı.
Ayrıca tüketicilere bir çekiliş kampanyası da sunan Ülker, müşterilerine yaptığı üç tasarım arasından en beğendiklerini seçecekleri bir anket yönlendiriyor. Bu sayede bundan sonra sonra raflarda yer alacak yapay zekâ tasarımlı Albeni’nin tüketiciler tarafından seçilmesini amaçlıyor.
Yeni Albeni paketlerine gelen en büyük eleştirilerden bir tanesiyse, paketin üzerinde “tasarım” yerine “dizayn” kelimesinin tercih edilmesi.
Yapay zekâ tarafından hazırlanan baharatlar da görüyoruz: Hayfene Spice Gpt
Hayfene markası da kendi kategorisinde bir ilke imza atarak yeni baharat karışımı için yapay zekâya danışmış.
Bu baharat karışımında Türk mutfağının gelenekleriyle yapay zekânın yenilikçiliğini harmanladığını belirten marka, birçok yemekte kullanılabilecek bir ürün yarattığını belirtiyor.
Fikri yenilikçi bulduk fakat ambalaj tasarımını da yapay zekâ tarafından üretilen görsellerle süsleselerdi çok daha iyi olmaz mıydı?
Akıllı cilt serumu mu? Yapay zekâ furyası çok daha tartışmalı yerlere de gidiyor.
“Acvit Yapay Zeka Anti Aging Serum” ismi ile satılan bu serumun içeriğini inceledik.
Güzelleştirme, gençleştirme, pürüzsüzlük vb. şeyler vadediyor. Ürün açıklamasında yapay zekânın bu üründe ne gibi bir rol oynadığına yönelik bir ifade yer almıyordu.
Siteyi taradığımızdaysa, akıllı maske denilerek satılan, markanın başka bir ürünü için şöyle bir ifade gördük; “Öncelikle yüzümüze sürdüğümüz maske sorunlu bölümü bulup bir inşaat işçisi gibi o bölüm üzerinde çalışmaktadır. Önce sorunu bulup ardından o bölgeye eski hâlini aldırmaya yardım etmektedir. Cilt sorunu yaşayanlar doğal içerik yapay zekâ cilt maskesi sayesinde sorunlarından kurtulabilir ve pürüzsüz bir cilde kavuşabilirler.”
Tamam, kullandığınız teknolojiyi anladık ama yapay zekâ tam olarak nerede, nasıl bir rol oynuyor anlayamadık açıkçası. Tüketiciye bu konuda daha detaylı bilgi verilse güven inşa etme açısından daha başarılı olunabilirmiş.
Dünya markalarından örneklere bakalım. Coca-Cola da yapay zekâ trendinden geri kalmadı tabii.
Coca‑Cola Y3000 Zero Sugar isimli sınırlı sayıda üretilen bu ürün, “fütüristik” bir deneyim sunmasıyla gelecekten gelen Coca-Cola olarak pazarlanıyor.
Bu ürünün formülünün, tüketicilere “geleceğin tadı” hakkında soru soru sorularak ortaya çıkarıldığı söyleniyor. Coca-Cola daha sonra aldıkları cevaplarla yapay zekâya danıştıklarını ve bu yeni üründe kullandıkları lezzetin bu şekilde ortaya çıktığını söylüyor.
Ayrıca tasarım konusunda da yapay zekâdan yardım alarak geleceğin Coca-Cola’sını yarattıklarını belirtiyorlar.
Ürünün kutusunun telefonla taratılmasıyla da tüketiciler ulaştıkları sitemle istedikleri bir dış ortamın fotoğrafını çekerek bu ortamın gelecekte nasıl görüneceğine dair bir görsel elde edebiliyorlar.
İşte bir üründe A’dan Z’ye yapay zekâ kullanımı böyle olur!
İsviçre markası Vivi Nova da her aşamasında yapay zekâ kullanılan bir içecek yarattı.
Vivi Nova isimli bu içeceğin formülü için ChatGPT, markalaşma elementleri içinse Midjourney kullanılmış.
ChatGPT’ye sağlıklı vegan bir içecek tarifi sorarak başlayan bu yolculukta; ürünün içeriği, adı, görselleri vb. her adım için yapay zekâdan yararlandığı belirtiliyor.
Amerika markası Night Shift Brewing de yapay zekâdan faydalanarak bir bira üretti.
Night Shift Brewing de yapay zekânın büyüleyici etkisinin altında kalmış olacak ki üretecekleri yeni biranın tarifi için ChatGPT’ye danışmışlar.
ChatGPT yardımıyla oluşturulan yeni formülü AI-P-A adı ile piyasaya sürmüşler.
Bu içerikte de yeni trendlerden uzak kalmak istemeyen gıda markalarının, yapay zekâ çılgınlığından geri kalmamak adına attığı adımları derledik. Siz ne düşünüyorsunuz? Ülkemizden markaların yapay zekâya uyum sağlama girişimleri sizce nasıl olmuş?
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Kaynak: WEBTEKNO.COM