Mart 2009'da Federasyon yasal olarak tanınan bir dini topluluk olarak tanınmak için Avusturya kurumlarına başvurdu.
Ancak Avusturya'daki ‘İslam Dini Cemaati’ talepler hakkında olumsuz yanıt verilmesini istedi.
ATF ise Aleviliğin İslam'ın dini doktrinine taban tabana zıt olan senkretik bir inanç olduğunu savundu. Fakat Avusturya devleti Alevilerin taleplerini reddetti.
Alevi inancının İslami olarak tanımladığını İslam Yasası kapsamında tanındığı belirtildi.
Anayasa Mahkemesi, 1 Aralık 2010’da bu kararı iptal etti. Ancak İslam Dini Cemaati bu kararı tekrar Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Anayasa Mahkemesi görüşmeyi reddetti. Bunun üzerine olay Yüksek İdare Mahkemesi’ne taşındı. Mahkeme İslam Dini Cemaati’ni haklı buldu. 2019 yılına kadar devam eden bu süreçte Aleviler haksız bulundu. Konu ardından AİHM’ye taşındı.
MANEVİ TAZMİNAT VERİLMESİNE HÜKMEDİLDİ
AİHM İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme’nin 9.maddesindeki “Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır; Bu hak, dinini veya inancını değiştirme özgürlüğünü ve tek başına veya başkalarıyla topluca ve kamuya açık veya özel olarak dinini veya inancını ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yoluyla açıklama özgürlüğünü içerir” ifadelerinden yola çıkarak Aleviliğin İslam’dan ayrı bir inanç olduğunu kabul etti.
Ayrıca ATF’ye manevi zarar tazminatı olarak 10 bin euro ve masraf ile giderler için 20 bin euro verilmesine hükmedildi.
Etiketler gündem alevilik inanç