Alzheimer, şüphesiz günümüzün en yaygın ve tehlikeli hastalıklarından biri. Maalesef henüz kesin bir tedavisi yok. Bu nedenle de erken teşhis çok büyük önem taşıyor. İspanya’daki araştırmacılar tarafından yürütülen yeni bir araştırma da bu konuda gerçekten çok işe yarayabilecek bir yöntem sunuyor.
Barselona’daki Katalonya Biyomühendislik Enstitüsünden araştırmacılar, yepyeni bir biyobelirteç keşfetti. Keşfedilen bu biyobelirtecin, daha Alzheimer semptomları bile ortaya çıkmadan hastalığı gösterebileceği ifade edildi. Bulgular, Biochimica et Biophysia Acta (BBA) – Molecular Basis of Disease üzerinden yayımlandı.
Vücut sıvılarından ulaşılabilen bir mikroRNA molekülü, Alheimer’ın çok erken aşamalarında yüksek seviyelerde görülüyor
Bahsi geçen biyobelirteç, miR-519a-3p adı verilen bir mikroRNA molekülü. Ekip, bunun Alzheimer için hayati öneme sahip bir erken uyarı sistemi sağlayabileceğini düşünüyor. Çalışmaya göre bu molekül, Alzheimer hastalarında daha yüksek seviyelerde gözükebiliyor.
Molekül, PrPC olarak da bilinen hücresel prion proteini ile bağlantılı. Alzheimer’ın erken evrelerinde vücutta daha fazla olduğu bilinen bu proteinin seviyesi ilerledikçe azalıyor. Uzmanlar, hayatını kaybeden Alzheimer hastalarından alınan beyin dokusu ve kimyasal testler yoluyla bu sonuçlara ulaşmayı başardı. Dokuda, hastalığın erken evrelerinde miR-519a-3p yüksek düzeyde olduğu görüldü.
miR-519a-3p, Alzheimer’ın çok erken seviyelerde tespit edilip hafifletici tedavilerin uygulanmaya başlamasını sağlayabilir. Aynı zamanda bilim insanlarının hastalığın nasıl geliştiğine yakından bakmasına da olanak tanıyacaktır. Sinir bilimci Jose Antonio Rio, keşifleriyle ilgili, “Şu anda Alzheimer teşhisine yönelik testler, genellikle semptomların başlamasından sonra yapılıyor. Bu mikroRNA tespiti, hastalığın çok erken evrelerinde ek kriterlerin oluşturulmasına yardımcı olma potansiyeline saihp.” ifadelerini kullanıyor.
miR-519a-3p gibi mikRNA’lar, hücrelerin protein üretimini yönetmesine yardımcı olan genetik materyaller olarak tanımlayabileceğimiz RNA moleküllerine deniyor. Vücutta stabil olma eğilimindeler ve vücut sıvılarında tespit edilebiliyorlar. Bu da onların hastalık konusunda uyarma, tedavilere yanıtı ölçme ve genel sağlık durumunu anlama gibi konularda çok yararlı bir biyobelirteç olmalarını sağlıyor.
Bu molekülün Alhzeimer için erken uyarı olabileceğine dair henüz kesin bir kanıt yok. Ancak olabileceğine dair güçlü veriler var. Daha fazla araştırma, gerçekten kullanılabileceğine dair daha kesin bilgiler sunacaktır. Bir sonraki adım, molekülü farklı gruplardan alınan kan örneklerinde doğrulamak olacak. Başarılı olduğu takdirde hastalığın klinik tanısında kullanıldığını görebiliriz.
Kaynak: WEBTEKNO.COM