Cumhurbaşkanı Erdoğan iki günlük Arnavutluk ve Sırbistan ziyaretler dönüşünde açıklama yaptı, uçakta aralarında Show Haber Genel Yayın Yönetmeni Rıdvan Bıyık'ın da bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyarete ilişkin değerlendirmesi şöyle:
"Arnavutluk ve Sırbistan’a gerçekleÅŸtirdiÄŸimiz iki günlük ziyaretimizi ÅŸu an itibarıyla tamamlamış bulunuyoruz. Her iki ziyaretimiz de son derece verimli ve baÅŸarılı geçti. MevkidaÅŸlarımla zaten iyi düzeyde olan iliÅŸkilerimizi daha da güçlendirme yollarını aradık. Ayrıca iÅŸgal edilmiÅŸ Filistin toprakları ve Gazze’deki Ä°srail mezalimi baÅŸta olmak üzere Balkanlardaki son geliÅŸmeler ile küresel meseleler hakkında fikir teatisinde bulunduk.
Ziyaretimizin ilk durağı olan Arnavutluk’taki kardeÅŸlerimize aziz milletimizin ve Türkiye’deki akrabalarının selamlarını götürdük. DeÄŸerli dostum BaÅŸbakan Sayın Edi Rama ile Yüksek Düzeyli Ä°ÅŸbirliÄŸi Konseyimizin ikinci toplantısı vesilesiyle kapsamlı istiÅŸarelerimiz oldu. Ortak bildiriye ilaveten yükseköğretim, tarım, halkla iliÅŸkiler ve medya alanlarında imzaladığımız belgelerle Türkiye-Arnavutluk dostluÄŸunun sarsılmaz niteliÄŸini teyit ettik. Görüşmelerimizde ayrıca FETÖ baÅŸta olmak üzere terör örgütleriyle ortak mücadele konusundaki kararlılığımızı bir kez daha vurguladık. Ziyaretim kapsamında Arnavutluk CumhurbaÅŸkanı Sayın Bayram Begay’la siyasi ve askeri alanlardaki iliÅŸkilerimizi deÄŸerlendirdik. Bu görüşmelerimizin ardından Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığımız ve Diyanet Vakfımız tarafından Tiran’da inÅŸa edilen Balkanların en büyük camisi olan Namazgah Camii’nin açılışını deÄŸerli dostum Arnavutluk BaÅŸbakanı Sayın Edi Rama’yla birlikte gerçekleÅŸtirdik. Namazgah Camii, bir yandan Müslüman kardeÅŸlerimizin ibadetlerini ifa etmeleri için ilave imkan saÄŸlarken, diÄŸer yandan da bir kültür merkezi iÅŸlevi görecektir. Mimarisiyle, konumuyla, 8 bin kiÅŸilik kapasitesiyle ve diÄŸer müştemilatıyla her açıdan sembol bir eser olan camimizin açılışında emeÄŸi geçen herkese, tüm kurumlarımıza tekrar teÅŸekkür ediyorum. Bu vesileyle Arnavutluk’ta da Sayın BaÅŸbakan Edi Rama ile savunma sanayiine yönelik konuları etraflıca görüşme fırsatımız oldu. Savunma sanayii alanında Türkiye ile Arnavutluk arasında bir adımı atma fırsatımız oldu.
Ziyaretimizin ikinci ayağında Sırbistan CumhurbaÅŸkanı deÄŸerli dostum Aleksandar Vucic’in daveti münasebetiyle Yüksek Düzeyli Ä°ÅŸbirliÄŸi Konseyimizin dördüncüsünü Belgrad’da gerçekleÅŸtirdik. Bu vesileyle Sırbistan ile mevcut iÅŸ birliÄŸimizi her alanda daha da geliÅŸtirme iradesini teyit ettik. Ä°liÅŸkilerimizi daha da ileriye taşıyacak 11 anlaÅŸma imzaladık. Ä°kili ticaretimizde ortak hedefimiz olan 5 milyar doları yakalamak için yapılabilecek çalışmaları ele aldık. Özellikle müteahhitlik alanında Türk iÅŸ insanlarının Sırbistan’da önemli yatırımlar gerçekleÅŸtirmeleri bizim için gurur vesilesi olmuÅŸtur. Sırbistan’ın firmalarımıza saÄŸladığı destekten dolayı deÄŸerli dostum Sayın Sırbistan CumhurbaÅŸkanı Vucic’e memnuniyetimi ifade ettim. Halklarımız arasındaki münasebetlerin her geçen gün artıyor olması ayrıca sevindiricidir. GeçtiÄŸimiz yıl 200 bini aÅŸkın vatandaşımız Sırbistan’ı ziyaret ederken, 400 bine yakın Sırbistan vatandaşının da ülkemizi tercih etmiÅŸ olmasından memnuniyet duyuyoruz. Ãœzerinde çalıştığımız kimlikle seyahat imkanıyla birlikte karşılıklı turist sayılarını daha da artırmayı hedefliyoruz.
Sayın Vucic’le görüşmelerimizde Sancak bölgesinin iki ülke iliÅŸkilerindeki özel konumuna da deÄŸindik. Belgrad-PriÅŸtine diyalog sürecine desteÄŸimizi bu vesileyle bir kez daha vurguladık. Balkanlar’da kalıcı istikrar ve huzurun saÄŸlanması konusunda da üzerimize düşeni yapmaya hazır olduÄŸumuzu ifade ettim. Bu düşünceyle Türkiye, Bosna Hersek, Sırbistan üçlü danışma mekanizmasına verdiÄŸimiz önemi de teyit ettim. Gerek Arnavutluk gerek Sırbistan ziyaretimizde yaptığımız görüşmelerimizin ve aldığımız kararların hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum."
SORU-CEVAP
Ä°srail'in Gazze’ye saldırılarına paralel, Türkiye'de de toplumsal fay hatlarına yönelik saldırılar gerçekleÅŸiyor. Yürütülen kirli kampanyalarla sokak eylemleri tetiklenmek isteniyor. Bu konuda istihbarat birimlerimizin tespitleri var mı? Karşı tedbirlere iliÅŸkin bir çalışma söz konusu mu?
Ä°srail'in bu saldırganlığı kulak ardı edilemez. Åžu anda biz istihbarat teÅŸkilatımızla A’dan Z’ye Ä°srail’in Türkiye’ye yönelik attığı veya atabileceÄŸi her türlü adımı tabii ki kontrol altında tutuyoruz. Ä°srail, sadece saldırdığı Filistin ve Lübnan'ın istikrarını hedef almıyor. Oradaki yangının çevreye etkilerinin olması için de uÄŸraşıyor. Bunları bizim göz ardı etmemiz mümkün deÄŸil. Biz bütün bunların farkındayız. Elimiz kolumuz da baÄŸlı durmuyoruz. Elbette toplumu tehdit eden her türlü riske karşı hükümetimizin tespit ve bertaraf etme çalışmaları var. Provokasyon peÅŸinde koÅŸanlar, kaos iÅŸtahı ile hareket edenler bugüne kadar hep karşısında bizi buldu. Bundan sonra da bulacak. Yalanı yok etmenin yolu doÄŸruları bıkmadan, usanmadan söylemektir. Maalesef bazı siyasetçiler de birtakım politik çıkarlar uÄŸruna bu algı operasyonlarına dahil olabiliyor. Hangi yola baÅŸvururlarsa vursunlar karşılarında baÅŸta istihbaratımız olmak üzere her an hükümetimizi, bizleri bulacaktır. Bunlara karşı eli kolu baÄŸlı duran bir hükümet yok. Bunu benim milletim gayet iyi bilmelidir. VatandaÅŸlarımız sosyal medya baÅŸta olmak üzere birçok mecradaki organize yalanlara karşı son derece dikkatli olmalıdır. Her duyduklarına inanmamalı, resmî açıklamalara odaklanılmalıdır. Hep söylediÄŸim gibi, iç cepheyi saÄŸlam tutmak önemli. Bizim iç cephemize saldıran ve her maskeyi takabilen yapılara karşı birliÄŸimizi müdafaa etmemiz son derece mühim. Milletimiz bunlara karşı sapasaÄŸlam durduÄŸu müddetçe biz bunların tümüyle evelallah mücadele ederiz. Sokakları karıştırmaya teÅŸebbüs edenleri buradan bir kez daha uyarıyorum, böyle bir hata yapmasınlar, bedelini ağır öderler.
Gazze’deki soykırımın yıldönümü vesilesiyle bir video paylaÅŸtınız, insanlık adına tarihin doÄŸru tarafında duramamış olanların taşıyacağı vebale ve utanca dikkat çektiniz. Ä°letiÅŸim araçlarını doÄŸru kullanma konusunda da önemli bir mesaj verdiniz. Dünyaca ünlü müzisyen Roger Waters videoyu paylaÅŸtı. Sizin nasıl geri dönüşler aldığınızı merak ediyorum.
İnsanlığı katledenleri durdurabilmek, bunun yanında toplumların vicdanlarını harekete geçirmek için ne kadar geniş kitlelere erişebilirsek o kadar iyi. Videomuzu paylaşarak hissiyatımıza ortak olan İngiliz müzisyen Roger Waters, Yunanistan eski ekonomi bakanı Yanis Varufakis gibi isimlere de teşekkür ediyorum. Gazze'deki soykırım herkesin önünde gerçekleşmiş ve insanlığın tarihi utançları arasındaki yerini almıştır. Bu utancın izlerini bugün İsrail denen Siyonist terör örgütünün yanında duranlar, nesiller boyunca taşıyacaktır. Bizim en son millete seslenişte yaptığımız konuşmadaki bazı başlıklar hemen İsrail yayın organlarında yer aldı. Çok rahatsız olmuşlar. Benimle ilgili İsrail gazeteleri hemen manşet atmış. Biz onlardan izin alacak değiliz tabii ki. Gereğini yaptık, Allah tesirini halk etsin. Biz evlatlarını yitiren annelerin feryatlarını duyuyoruz. Ama Siyonist İsrail'in böyle bir derdi yok. Onlar soykırıma devam edecekler. Biz de Siyonist İsrail'in işledikleri suçları dünyanın gözüne soka soka anlatacağız. Gururla söylemeliyim ki, ülkemde terör devletinin yaptıklarına karşı elhamdülillah büyük bir bilinç oluştu. Bunu kalıcı kılmak için ne gerekiyorsa yapacağız. Batılı ülkelerde de bu anlayışı geliştirmemiz şart. Bizler de İsrail soykırımının hesabını sormak için hukuk ve diplomasi zemininde ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz. Durmak yok, bu konuda yola devam diyoruz. İletişimin tüm mecralarını kullanıyoruz. Bunu da yine başta İletişim Başkanım olmak üzere yapmaya, iletişim mecralarını etkin şekilde kullanmaya devam edeceğiz.
Sayın Cumhurbaşkanım, şu anda İsrail Lübnan'ı bombalıyor, Beyrut'u da bombalıyor, Şam'ı da bombalıyor. Ama açık açık Lübnan'dan sonra Şam'ı işgal edeceklerini söylüyorlar. Şam'ın işgali demek, İsrail askerlerinin Türkiye sınırına gelmesi demek, Suriye haritasının tamamen parçalanması demek. Biz buna karşı ne yapabiliriz?
Ä°srail, Åžam'ı iÅŸgal ettiÄŸi anda Suriye'nin kuzeyine dediÄŸiniz gibi gelmiÅŸ olacak. Ä°srail'in, birtakım hesapları olabilir ama en büyük hesap sahibi Allah'tır. Rabbimizin hesabı da muhakkak bu hesapların üzerinde bu da tecelli edecektir. Yani ayet-i kerimede Rabbimiz ne buyuruyor? En büyük hesap edici O’dur. Onlar hesapları yaparlar ama Allah'ın hesabını hiçbir zaman tutturamazlar. Netanyahu ve çetesinin gördükleri rüyalar kabusa dönüşecek. Filistin özgür olacak, Lübnan özgür kalacak. Kanlı ellerini uzattıkları her toprak parçasında, vatanlarını savunan yiÄŸitlerin haklı ve soylu direniÅŸi ile karşılaÅŸacaklar. Zafer muhakkak sabredenlerin olacak. Suriye çok acılar çekti. Onlara yenilerinin eklenmesine insanlık karşı çıkmalıdır. Suriye’deki iç savaşın başından beri, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olduÄŸumuzu dile getirdim. Suriye'nin egemenliÄŸini korumak için diplomatik yolların tümünü kullandık. Türkiye’nin attığı her adım, bölgedeki gerilimi azaltmaya, çözüm arayışlarına zemin hazırlamaya yönelik oldu. Bugün de diplomatik kanalların etkin kullanımı çatışmanın tırmanmasını engelleyebilir. Barışı ve huzuru katleden bir canavara dönüşen Ä°srail, karşısında insanlığı bulmalıdır. Biz Suriye’nin birliÄŸini yeniden saÄŸlaması, barışa ve huzura ulaÅŸması için çalışmaya devam edeceÄŸiz. Suriye’de adil, onurlu, kalıcı ve kuÅŸatıcı bir barış ikliminin oluÅŸması için çabalarımızı artıracağız. Biz, her yerde olduÄŸu gibi Suriye’de de acil ve kalıcı bir barışı savunacak, barışın yanında duracağız.
Ä°srail, bölgesel ve küresel barışa yönelik en somut tehdittir. Bu tehdidi dünya barışını koruma görevini üstlenenler sonlandırmalı ve barışı muhafaza etmelidir. Suriye'deki iç savaşın başından beri Rusya'nın atacağı adımları dikkatle takip ediyoruz. Çünkü Rusya, Suriye'yle müşterek hareket ediyor. Ä°ran'la ilgili konuda da Rusya, Ä°ran, Suriye, bütün bu üçlü mekanizma birlikte hareket ediyor. DiÄŸer tarafta ise Amerika, Ä°ngiltere, Almanya’dan oluÅŸan koalisyon güçleri bulunuyor. Koalisyon güçleri PKK/YPG terör örgütünü hamiliÄŸine soyunmuÅŸ durumda. Suriye’nin toprak bütünlüğüne karşı en büyük tehdit oluÅŸturan bu duruma karşı Rusya, Ä°ran ve Suriye’nin daha etkili tedbirler alması elzemdir. Benzer ÅŸartlar Irak’da da yaÅŸanmaktadır. Bu nedenle, bir yanda Ä°srail’in savaşı tüm bölgeye yayma çabaları, diÄŸer yanda terör örgütlerinin bölücü ve yıkıcı faaliyetleri ortadayken, küçük çıkar hesaplarını bir kenara bırakarak dayanışma içinde bölgeyi kurtarmamız lazım. Yükümüz ağır, iÅŸimiz çok.
Sayın CumhurbaÅŸkanım, Yunanistan BaÅŸbakanı Miçotakis deniz yetki alanlarının belirlenmesi için fırsat doÄŸduÄŸunu ve cesur adımlar atılması gerektiÄŸini söyledi. Belki DışiÅŸleri Bakanımızın onların DışiÅŸleri Bakanıyla da bu konuda görüşmeleri olabilir. Siz özellikle Mısır’la devam eden görüşmeler, bu görüşmelerin yanına Yunanistan'da da böyle bir sürecin eklenme olasılığını nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz?
2023 seçimleri sonrası Yunanistan ile Türkiye arasındaki mevcut kronik sorunu nitelikli bir müzakere yoluyla çözebilir miyiz diye bir anlayış baÅŸladı. Yunanistan BaÅŸbakanı Kiriakos Miçotakis’le birlikte bu sürece siyasi destek verdik ve DışiÅŸleri Bakanlığımız bu konuyla ilgili kapsamlı bir çalışma baÅŸlattı. Sorunların tanımlanması, içeriÄŸinin çizilip ortaya konması, belli çözümlerin bulunması konusunda iki tarafta da irade olması önemli. DışiÅŸleri Bakanımız Hakan Fidan Yunanistan’a gidecek, bu konularla ilgili görüşmeler yapacak. Tüm bu konuları, Ege ile ilgili bütüncül yaklaşımımız temelinde görüşeceÄŸiz. Türkiye ile Yunanistan tarihsel baÄŸları bulunan iki komÅŸu ülkedir. Ä°yi komÅŸuluk esası iki ülkeye de kazandıracak formülün anahtarıdır. Türkiye ile Yunanistan iliÅŸkileri, bu esas ekseninde inanıyorum ki daha güzel günlere doÄŸru ilerliyor. Biz, başından beri iki ülkenin gündemindeki meselelere çözüm odaklı yaklaşıyoruz. “Çözüm iradesini iki ülke ortaya koyabilir ve sorunları geride bırakabilir” diyoruz. Deniz ve hava sahası yetki alanlarının uluslararası hukuka uygun olarak belirlenmesini öteden beri istiyoruz. Bölge ülkeleri olarak ancak diyalog ve iÅŸ birliÄŸiyle güvenlik ve istikrarı artırabilir, çatışma risklerini azaltabiliriz. Biz hakkaniyetin peÅŸindeyiz. Kimsenin toprağında gözümüz olmadığı gibi, hakkımızı sonuna kadar muhafaza etme kararlılığımız da tamdır.
MHP Genel BaÅŸkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Parti EÅŸ BaÅŸkanlarının elini sıkmasından sonra dediniz ki, “Cumhur Ä°ttifakının uzattığı bu elin deÄŸerinin muhatapları tarafından anlaşılmasını isteriz. Ãœlke meselelerini geniÅŸ mutabakatla çözme arzusundayız.” Mesajınızın odağında yeni Anayasa mı yer alıyor? “DEM Parti’den somut adım gelirse müzakereye de diyaloÄŸa da açığız” sözlerine “yeÅŸil ışık yakıldığı, yeni bir sürecin baÅŸlayabileceÄŸi” yorumlarına ne yanıt verirsiniz?
Ortada net ve kararlı bir biçimde uzatılan bir el var. Biz Sayın Bahçeli'nin ortaya koyduÄŸu tavrı ülkemizin demokrasi mücadelesi için olumlu ve anlamlı buluyoruz. Sayın Bahçeli, Türkiye'nin siyasi yapısında uzlaÅŸma ve diyalog çaÄŸrısının önemine burada bir vurgu yapıyor. Dolayısıyla Sayın Bahçeli'nin bu attığı adım, bir kenara konulamaz. Biz yıllardır bunu dile getiriyoruz. Sayın Bahçeli'nin özellikle attığı bu adım bana göre çok çok önemli bir adımdır. Sayın Bahçeli'den böyle bir adım beklemeyenler olabilir. Ama biz kıdemli bir siyasetçi olarak Sayın Bahçeli'nin böyle bir adımı atmasını garipsemedik. Önemli bir adım olarak gördük. Temennimiz odur ki bundan sonraki süreçte de bu adımları atanların sayısı çoÄŸalsın. Bu adımları atanların sayısı çoÄŸaldıkça da inÅŸallah yeni Anayasa konusunda toplumsal mutabakatın tabanını geniÅŸletebiliriz. Siyasetimizin temelinde, ülke meselelerinin geniÅŸ bir mutabakatla çözülmesi, toplumun farklı kesimlerinin de sürece dahil edilmesi yatıyor. Bunu yıllardır dile getiriyoruz. Türkiye’de terör yöntemleri ile bir yere varılamayacağı çok nettir. Artık herkesin bunu anlamış olması gerekir. Bölgemizdeki geliÅŸmelere bakıldığında, ülkemizdeki huzur ve barış iklimini tahkim etmek, herkes için en hayırlısıdır. Terör örgütleriyle çevrelenmiÅŸ bir coÄŸrafyada, Irak’ta gerilimlerin, Suriye’de iç savaşın yaÅŸandığı, Ä°srail’in vahÅŸileÅŸtiÄŸi bir dönemde içeride barışın tesisi önem kazanıyor. Biz Türkiye’de demokratik siyasetin alanını geniÅŸletmek için bugüne kadar tüm engellemelere, sabotajlara, haince planlara raÄŸmen köklü adımlar attık. Ãœlkemizde demokrasiyi güçlendiren her adıma desteÄŸimiz tamdır.
Buna raÄŸmen “Biz irademizi demokrasi dışı odaklara teslim ediyoruz, her adımımızı bu anlayışla atıyoruz” demek yapıcı bir yaklaşım olarak görülmez. Terörün her türlüsüyle mücadele eder ve karşısında yer alırız. Meseleleri terör dışı yöntemlerle ortadan kaldırmaya ise her zaman varız. Çünkü biz siyaseti, ülkemizin huzur ve birliÄŸini güçlendirmek, milletimize hak ettiÄŸi kaliteli hizmetleri sunmak için yapıyoruz. Yeni anayasa çaÄŸrımız da bunun içindir. Türkiye’nin ayağına darbecilerin taktığı prangaları söküp atmanın yolu kapsayıcı, adil, sivil, özgürlükçü bir anayasa yapmaktan geçiyor.
Kosova’da tırmandırılmak istenen etnik gerilim söz konusu. Sırbistan da bölgedeki yüksek gerilimin taraflarından biri. Bosna Hersek içindeki Sırp Cumhuriyeti de zaman zaman ayrılıkçı tansiyonu yükseltiyor. Balkanlarda yeni bir OrtadoÄŸu senaryosu yaÅŸanmaması için Türkiye’nin rolünü deÄŸerlendirir misiniz?
Her ÅŸeyden önce bu seyahatimiz zaten onun en güzel örneÄŸi. ÃœstleneceÄŸimiz rol her an vardır. Gerek Arnavutluk gerek Sırbistan'da, bugün basın toplantısında da Sırbistan CumhurbaÅŸkanı Aleksandar Vucic’le birlikte ortaya koyduÄŸumuz tavır ve açıklamalar bunun zaten en güzel örneÄŸini teÅŸkil etti. Dikkat ederseniz ifademde özellikle kullandığım ÅŸu cümleler sıradan deÄŸil. “Biz birilerinden bazı müsaadeleri almak suretiyle cümle kuramayız ve kurduÄŸumuz cümlelerle ilgili de izin alarak adım atmayız. Biz cümlemizi kurduÄŸumuz zaman tam hedefe odaklanarak kurarız.” Nitekim mevkidaşım Sayın Vucic de aynı karakterde bir insan. Bu konularda kararlı duruÅŸları olan bir insan. Bölgede özellikle örnek bir insan. Belki gözlerinizden kaçmış da olabilir. Bizim savunma sanayiiyle ilgili müşterek atacağımız adım da bunun bir ifadesidir. DışiÅŸleri Bakanım, savunma sanayiiyle ilgili bakan arkadaÅŸlarım bu çalışmayı yapacaklar. Balkanlar’daki etnik gerilimler, tarihi ve siyasi dinamikler açısından oldukça karmaşık bir tablo sunuyor. Türkiye de Balkan ülkeleriyle derin tarihsel, kültürel ve siyasi baÄŸlara sahip. Bu baÄŸlar, Türkiye'nin bölgede barış ve istikrar saÄŸlamada daha aktif bir rol üstlenmesini gerektiriyor.
Partinizin son toplantısında çok önemli açıklamalarda bulundunuz. Son günlerde yaÅŸanan ÅŸiddet olaylarına deÄŸiniz. Hatta “tıkanıklık varsa neÅŸter vuracağız, kriminal tiplerin aramızda dolaÅŸmasından rahatsızız” ifadelerini kullandınız. Tabii önemli adımlar da atacağınızı söylediniz. Nasıl bir yol haritası izlenecek bu konuda?
Bir devlet öncelikle vatandaÅŸlarının güvenliÄŸini, adalet ve ekonomik refahı temin etmelidir. Bunun için 22 yıldır ne gerekiyorsa yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Åžiddetin her türlüsü ile mücadele bizim görevimiz ve bunun için elimizden gelenin ötesinde adımlar atıyoruz. Mücadelede aksayan yönler ortaya çıktığında ise hiç vakit kaybetmeden gerekli tedbirleri alıyoruz. Son dönemde yaÅŸanan kimi cinayetler ve hadiseler milletimizin kendini güvende hissetme ve adalete olan inancını zedeleme eÄŸiliminde. Ä°nsanımız rahat olsun, toplumun huzurunu bozan, güvenliÄŸi tehdit eden kim olursa olsun cezasını çekecektir. Yaptığımız derin analizlerde ÅŸiddet olaylarını önlemede gerek iÅŸlevsel, gerek yapısal eksikliklerin tespiti halinde oraya müdahaleden çekinmeyiz. Bu noktada toplumumuzda cezasızlık algısına müsaade edemeyiz. Cezaların ıslah edici ve caydırıcı olması noktasında sorunlu alanlara neÅŸter vuracak yasal düzenlemeler yapacağız. Hangi kurumda, hangi sistemde bir zafiyet varsa nokta atışlarıyla sorunu gidereceÄŸiz. Emniyet, yargı, medya konularında atılacak adımlar olduÄŸunu görüyoruz. Suça meyilli kiÅŸilerin tutuklu yargılanması esas olacak ve yargılamada da bu kiÅŸilerin bu durumları esas alınarak infaz iÅŸlemleri yürütülecek. Ceza infaz sisteminde yapacağımız deÄŸiÅŸikliklerle suç iÅŸleyen cezaevine mutlaka gireceÄŸini bilecek. Bu konuda teknik çalışmaları gerek Adalet Bakanlığı gerek Türkiye Büyük Millet Meclisi grubumuz yapacak. Yapısal sorunlarla ilgili de incelemeler yapıyoruz. Suçla en etkin mücadeleyi saÄŸlayacak yapısal deÄŸiÅŸikliklere de ihtiyaç duyulması halinde onların da adımını atacağız. Suç tiplerine göre daha net ve caydırıcı ceza politikaları uygulayacağız. Toplumda oluÅŸturulmak istenen “suçlular cezasız kalıyor, yapanın yanına kar kalıyor” anlayışının doÄŸru olmadığını vatandaÅŸlarımız görecektir. Yargının hızlanması için yıllardır attığımız adımlar ortada. Burada mesafe aldık ancak “geç gelen adalet adalet deÄŸildir” anlayışı ile çalışmaya devam edeceÄŸiz.
Sayın CumhurbaÅŸkanım Tarım Bakanlığı'nın baÅŸlattığı bir mücadele var. Zehirli gıdalar, taÄŸÅŸiÅŸ, millete domuz eti falan yediren müesseseler var. Bunlar ifÅŸa ediliyor Tarım Bakanlığı tarafından. Bu mücadeleyi siz nasıl karşılıyorsunuz? Ä°kincisi de bir köfteci zinciri var. Önce “Kollanıyor” denildi, sonra ifÅŸa edildi. Åžimdi de “Haksızlık yapılıyor” filan deniyor. Tam bir tartışmanın göbeÄŸinde o köfteci zinciri. O tartışmaları da izliyor musunuz? Ne düşünüyorsunuz?
Türkiye'de 724 bin gıda iÅŸletmesi var. Bunlar üretenler, satanlar, dağıtanlar. Bunlar her yıl Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından mutlaka bir kez denetlenir. Bu yıl denetimlerin sayısı 1 milyona yaklaÅŸtı. Tarım ve Orman Bakanlığımız bir sıkıntı tespit edildiÄŸi anda bunları elektronik olarak anlık takip edilebilecek bir hale getirdi. Sözünü ettiÄŸiniz köftecideki denetimde Ankara’da iki ÅŸubede uygunsuz gıda tespiti yapılıyor. Savcılığa suç duyurusunda bulunuluyor. Ä°tiraz süreçleri oluyor. Mahkeme Tarım Bakanlığımızın kararını önce iptal ediyor, Bakanlık tarafından bu karara itiraz edildiÄŸinde bu kez itirazlar kabul ediliyor. Yargı süreci tamamlandığında ve kesinleÅŸtiÄŸinde de bu denetim raporu yayımlanıyor. Bakanlığımızın yapmış olduÄŸu idari iÅŸlemler de yargısal denetim altındadır. Herkesin de kendini savunma hakkı bulunuyor. Netice itibarıyla mahkeme nihai kararı veriyor, Bakanlık da denetimin sonucunu yayımlıyor. Bu denetimlerimiz devam edecek, devam ediyor. Sonuç itibarıyla gıda konusu hakikaten ciddiye alınması gereken bir husus.
Sayın CumhurbaÅŸkanım AK Parti’de bir deÄŸiÅŸim süreci var ve siz de defaatle bir yenilenme olacağını söylüyorsunuz. Peki deÄŸiÅŸim sadece kadrolarda mı olacak, yoksa parti programında, parti tüzüğünde bir deÄŸiÅŸim de görür müyüz?
Bizim parti programı zaten sürekli olarak hep değişime tabidir. Ama bunun yanında da tabii idari mekanizmalarda, partimiz içerisinde bazı değişiklikler olabilir. Genel Başkan Yardımcılarında aynı şekilde değişiklikler olabilir. Kabinemizde biliyorsunuz iki arkadaşımız değişime tabi oldu. Şimdi bu yeni süreçte de hem Genel Başkan Yardımcılarında bazı değişiklikler olabileceği gibi aynı şekilde kabinede de duruma göre değerlendirmelerimizi yaparız. Orada da bazı değişiklikler olabilir.
Kaynak: SACITASLAN.COM