Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, uluslararası camiaya, Kıbrıs Türk halkına uygulanan haksız ambargoların kaldırılması çağrısını yineleyerek, KKTC’nin bağımsız bir Türk devleti olduğunu ve buradan geri dönüşü olmadığını vurguladı.
Tatar, bugünkü durumdan geriye gidiş değil, ileriye gidiş olacağını belirterek, özellikle Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın desteğiyle KKTC’nin görünürlüğü ile uluslararası temaslarının arttığını ve daha da artırılacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı tarafından düzenlenen “27. Avrasya Ekonomi Zirvesi”ne katıldı.
İstanbul’da yer alan zirve, şehirler anısına saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Daha sonra zirvenin tanıtım filmi gösterildi. Zirvenin açılışında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in mesajları da okundu.
Zirvede, TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı, eski Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısıi milletvekili Fuat Oktay, İstanbul Valisi Davut Gül, eski Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı, milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Tatar, zirvede yaptığı konuşmada, zirveye katılmaktan memnuniyet duyduğunu belirterek, bir çok ülkenin temsilcisine seslenmekten onur duyduğunu söyledi.
Tatar, zirveyi düzenleyenlere teşekkür ederek, bölgede yaşanan sıkıntılara işaret etti, Kıbrıs Türk halkının maruz kaldığı saldırıları anımsattı.
Milli mücadele yıllarını anlatan Tatar, 1974’te Türkiye Cumhuriyeti’nin garantör ülke olarak adaya barış getirdiğini, Kıbrıs Türk halkını saldırılar ve katliamdan kurtardığını kaydetti.
Kıbrıs Türk halkının sonrasında devletini kurduğunu ifade eden Tatar, adada yıllarca sürdürülen federal çözüm çabalarının sonuç vermediğini ve şimdi adada yeni siyaseti sürdürdüklerini anlattı.
Kıbrıs Türk halkının devleti, egemenliği ve bağımsızlığından vazgeçmeyeceğini, BM ve tüm tarafların da buna saygı duyması ve adadaki gerçeklere göre eşit davranması gerektiğini söyleyen Tatar, adada iki devletin işbirliğine dayalı bir anlaşma bulunabileceğini, özellikle enerji kaynaklarının Avrupa’ya taşınmasında Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC’nin en uygun güzergah olduğunu söyledi.
Uluslararası camiaya Kıbrıs Türk halkına uygulanan haksız ambargoların kaldırılması çağrısını yineleyen Tatar, iki devlet bulunan Kıbrıs'ta Türk halkının Rumlar kadar eşit haklara sahip bir halk olduğunu vurguladı.
Tatar, Kıbrıs’taki gerçeklere göre bu adil olmayan ambargoların artık son bulması gerektiğini ifade ederek, KKTC’nin Doğu Akdeniz’de güçlü bir devlet olarak yerini aldığını ve Kıbrıs Türk halkının Rumlar kadar eşit ve hak sahibi olduğunu kaydetti.
Türkiye Cumhuriyeti’nin de adanın garantörü olduğunu ifade eden Tatar, Gazze’de yaşananlara bakınca Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğünün önemine vurgu yaptı.
Uluslararası camiaya, ambargoların neden devam ettiği sorusunu soran Tatar, her zaman barışçıl ve çözüme “evet” diyen Kıbrıs Türk halkına uygulanan ambargoların adil olmadığını kaydetti.
Program sonrası çıkışta Azerbaycan televizyon kanalına da röportaj veren Tatar, KKTC’nin ve Kıbrıs Türk halkının dünyada hak ettiği yeri alması için verilen mücadeleyi anlatarak, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in verdiği desteğe teşekkür etti.
Tatar, KKTC’nin bağımsız bir Türk devleti olduğunu ve buradan geri dönüşü olmadığını ifade ederek, yeni siyasetin de devlet üzerinden yürütüldüğünü ve Türk dünyasının da bu yolda vereceği desteğin çok önemli olduğunu vurguladı.
Bu çerçevede Türk dünyası içinde yer almaktan onur duyduklarını ifade eden Tatar, “Bir millet üç devlet” ifadelerini kullandı, KKTC’ye verilen desteğe teşekkür etti.
Bugünkü durumdan geriye gidiş değil, ileriye gidiş olacağını belirten Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın desteğiyle KKTC’nin görünürlüğünün ve uluslararası temasların arttığını ve daha da artırılacağını belirtti.