Gökyüzünde parlayan yıldızların sabit ve belirgin olarak görünmesi, aslında gözlerimizin hızları algılayabilme kapasitesine dayanıyor.
Bu, görsel sistemin zamansal ve mekânsal çözünürlüğünün de bir sonucudur. Peki ama nasıl?
Gökyüzündeki yıldızlar, Dünya'nın dönüşüyle birlikte belirli bir dairesel yol izlerler.
Dünya hem kendi ekseni etrafında döner hem de Güneş etrafında bir yörüngede hareket eder. Ancak bu hareketler, günlük hayatımızda fark edilemeyecek kadar yavaştır. Dünya kendi ekseni etrafında yaklaşık 24 saatte bir döner, bu da yıldızların gökyüzünde belirli bir hızla hareket ettiği anlamına geliyor. Ancak bu hız, gözlemlerimizi etkileyebilecek kadar hızlı değildir.
Ayrıca yıldızların uzaklığı nedeniyle, onların gökyüzünde görünen konumları çok küçük açılarla değişiyor. Dünya'nın hareketi, yıldızların görünen konumlarını büyük ölçüde etkilemiyor çünkü yıldızlar bize milyonlarca hatta milyarlarca kilometre uzakta.
İnsan gözü ve çoğu teleskop, kısa süreli pozlamalarla çalışır.
Bu da yıldızların gökyüzündeki hareketini algılayamayacak kadar kısa bir süredir. Mesela bir fotoğraf çekerken kullanılan kısa pozlama süreleri boyunca yıldızlar neredeyse sabit kalıyor.
Son olarak da Dünya'nın atmosferi, yıldızların görünümünü etkileyebilir ancak bu genellikle twinkling (yıldızların titreşmesi) olarak biliniyor ve bulanıklık oluşturmuyor. Atmosferik koşullar da uygun olduğunda, yıldızlar çok net ve belirgin bir şekilde görülebiliyor.
İşte Dünya’nın hareketinden bağımsız olarak gökyüzünde yıldızları hareketsiz ve net görebiliyorsak tüm sebepleri bunlar.
Kaynaklar: West Texas A&M Üniversitesiİlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz:
Kaynak: WEBTEKNO.COM