Gülbahar: Kıbrıs Türkü’nün önü açılmalıdır

Milli Mücadele Vakfı Başkanı Aziz Gülbahar, aklını Kıbrıs Türkü’nü asli unsur olduğu Kıbrıs’ta azınlık durumuna düşürmek ve Türk askerinin güvencesinden yoksun bırakmakla bozmuş olan bunun için Avrupa Birliği ile Birleşmiş Milletleri kullanmak isteyen Rum lider Hristoduludis’e gerçekleri görmesi ve hayal kurmaktan vazgeçmesi çağrısında bulundu.

Gülbahar, Hristoduludis’e seslenerek, “ tarihe bir bak ve ders al; hayal görmeye devam ederek hiçbir yere varamaz, sadece ve sadece Kıbrıs’ta iki egemen Devletin işbirliğini sağlayacak olan kalıcı , gerçekçi bir anlaşmayı engeller, halkına zarar verirsin” dedi.

KKTC MECLİSİNE ÇAĞRI

Aziz Gülbahar, “ KKTC Meclisi’nin bir an önce görevini yaparak Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’la, Türkiye Cumhurbaşkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ortaya konulan, KKTC’nin tanınması, Kıbrıs’ta iki Devletli bir çözüme ulaşılması siyasetine gereken desteği vermesi gerektiğini de vurguladı.”
Milli Mücadele Vakfı Başkanı, “ kurultay çalışmaları, günlük işler milli politikanın gereklerini yapmanın önüne geçmemelidir. Bunu yapanlar tarihi bir veballe karşı karşıya kalabileceklerini unutmamalıdır” şeklinde açıklamada bulundu.

Gülbahar açıklamasında ayrıca şunları kaydetti:

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Hristodulidis, dün gece Sözde Mağusa Belediyesinin Derinya’daki etkinliğinde yaptığı açıklamada, BM’nin, 13 Ağustos'ta New York'ta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile üçlü bir görüşme yapılmasını önerdiğini ve kendisinin bu öneriyi kabul ettiğini açıkladı.

CUMHURBAŞKANLIĞI RUM LİDERE HADDİNİ BİLDİRMELİDİR

Türk tarafı derhal bu konuda kamuoyuna gereken açıklamayı yapmalı, Rum lidere haddini bildirmelidir.
KKTC ve Türkiye Kıbrıs Türk Halkı’nın egemen eşitliği idrak edilmeden, KKTC’nin Rum Devleti ile uluslararası alanda eşit statüye sahip olduğu atılacak adımlarla tescil edilmeden resmi görüşmelerin başlamayacağını net bir şekilde ortaya koyduklarına göre Rum lider nasıl olur da, tek taraflı olarak BM Genel Sekreteri’nin de adını kullanarak bizim isteklerimiz kabul edilmeden 13 Ağustos’ta 3’lü görüşme yapılacağını açıklama hakkını kendinde bulur?

BM KIBRIS TÜRKÜ’NÜN ÖNÜNÜ AÇMALIDIR

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs konusunda iyi niyet görevi vardır; Genel Sekreter tarafların görüşlerini dikkate almak zorundadır. Rumlar, Kıbrıs Türk tarafını egemen eşit olarak kabul etmiyor, AB yolu ile azınlık durumuna indirgemek, sosyo-ekonomik yapısını mahvetmek istiyor. BM’nin yapması gereken bu gerçekler doğrultusunda Kıbrıs’taki iki Devlet arasında bir görüşme zemini olmadığını net bir şekilde açıklamak, Kıbrıs Türkü’nün önünü açmaktır. Hal böyleyken BM Genel Sekreteri’nin Türk tarafının onayını almadan masaya öneri , paket , çerçeve koyamaz, görüşme çağrısında bulunamaz.
İsrail’in Filistinlilere soykırım uygulamasını durduramayan, Rusya-Ukrayna savaşına seyirci kalan Birleşmiş Milletler örgütünün 5 daimi üyesinin çıkarlarını korumaktan başka işe yaramadığı, mazlumların yanında değil, şimdilik güçlü olanların yanında yer aldığı , yıllardır Kıbrıs Türkü’ne haksızlık yapılmasına göz yumduğu , gerçekleri dikkate almadığı bir olgudur ve BM artık etkili bir örgüt olmaktan çıkmıştır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Anavatan Türkiye’nin tam desteği ile çıktığı kutlu yolda mutlaka başarıya ulaşacak, hak ettiği şekilde egemen, demokratik, çağdaş bir Devlet olarak uluslararası alandaki yerini alacaktır.”