Halkın Partisi (HP), üniversitelerde acil denetim yapılarak kriterlere uymayan tabela üniversitelerinin kapatılmasını istedi.
HP Eğitim Komitesi Başkanı Duygu Uzun, yazılı açıklamasında, bir süre önce üniversitelerle ilgili saptamalarını ortaya koyduklarını, bu yüzden “düzenden rant elde edenler tarafından” eleştirildiklerini kaydederek, ancak son yaşanan “sahte diploma skandalıyla” birlikte aslında bu konuda ne kadar haklı bir noktaya parmak bastıklarının bir kez daha görüldüğünü belirtti.
Uzun açıklamasında “Ülkemizdeki yüksek öğretimde önce Gazimağusa’da faaliyet gösteren iki üniversitede ve sonrasında Güzelyurt’ta faaliyet gösteren bir üniversitede gündeme gelen rektör, genel sekreter, öğrenci işleri sorumluları gibi yöneticilerin öğrencilerden para toplanması, zimmete para geçirilmesi, sahte diploma verilmesi ve bir başka üniversitede öğretim üyelerinin sınır dışı edilmesi olaylarını yakından takip etmektedir. Tüm bu yaşananlara bakıldığında tabela üniversitelerine kesinlikle tolerans gösterilmemesi ve bazılarının yüksek öğrenim lisanlarının iptal edilmesi kaçınılmazdır” ifadelerini kullandı.
Üniversitelerin kaliteli akademisyenlerle esas amaçlarının nitelikli ve kaliteyi önemseyerek eğitim vermesi, dünya çapında yapacakları araştırmalarla ses getirmesi gerekirken, son yaşananlarla gelinen nokta, nitelikli ve kaliteli eğitim ve araştırmalarını hakkı ile yapan üniversiteleri de zan altında bırakacak şekilde ülkenin yüksek öğreniminin itibarına zarar verdiğine işaret edilen açıklamada, “tabela üniversitelerinin” izinlerinin sıfır tavizle bir an önce denetlenmesi ve kendine çeki düzen vermeyen, kriterlere uymayanların lisanslarının iptal edilerek hemen kapatılması gerektiği vurgulandı.
Marifetin üniversite ve öğrenci sayısını değil kaliteyi artırmak olduğu kaydedilen açıklamada, yüksek öğrenimde kalitenin aynı zamanda kaliteli ve nitelikli öğretim üyeleri ve görevlileriyle mümkün olduğu ifade edildi.
Halkın Partisi Eğitim Komitesi Başkanı Uzun'un açıklamasında şöyle denildi:
“Bugün kendisine akademisyen diyen ve aldıkları unvanları kötüye kullanarak görev aldıkları üniversitelerde yolsuzlukların yapılmasına olanak sağlayanlar, işlerini layıkıyla yapan akademisyenlerin itibarlarının sarsılmasına neden olmaktadırlar. Bu amaçla, görevlerini kötüye kullanan akademisyen olduklarını iddia eden bu kişilerin de en ağır şekilde cezalandırılmaları gerekmektedir. Üniversiteler kaliteli ve nitelikli öğretim üyeleri ve görevlileriyle akademik hayatlarına devam etmek, onlara gerekli özlük haklarını vererek hayatlarını sürdürmek zorunda olduklarının bilinci ile hareket etmelidirler ve bu konudaki denetimin Yükseköğretim Planlama, Denetleme, Akreditasyon ve Koordinasyon Kurulu (YÖDAK) tarafından yapılması ve ciddi yaptırımların olması gerekmektedir.”
Bir an önce İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, YÖDAK, Üniversiteler ve Polis Genel Müdürlüğü’nün ortak çalışması ve üniversitelerin kaliteli ve nitelikli eğitim vermeleri için sıkı bir denetim uygulanmasının derhal yürürlüğe konulması istenen açıklamada, kontrolsüz ve plansız şekilde yeni üniversite açılması yaklaşımından bir an önce vazgeçilmesi ve onun yerine, mevcut üniversitelerin kaliteli ve nitelikli öğretim üyeleri ile kapasite ve kalite artırımı yaklaşımına gidilmesi konusunda üniversitelerin teşvik edilip denetlenmesi talep edildi.
Açıklamada, YÖDAK bünyesinde de yaşanan “sahte diploma” konusu nedeniyle YÖDAK yerine akademik güvenilirliği olan akademisyenlerden oluşturlacak bağımsız bir kurul ya da uluslararası bu işlerle uğraşan tarafsızlığı bilinen bir kurum tarafından üniversitelerde verilen önlisans, lisans, yüksek lisans ve doktora diplomalarının bir an önce denetlenmesi de istendi.
Açıklamada, yükseköğrenimin hayati önemi de vurgulandı.