Bahsettiğimiz, kulağa hoş gelse de acı hissinin tamamen yok olması çok ciddi riskler taşıyan bir durum.
Acı hissi yaşamayan insanlar var ancak yaşamları oldukça kısa. Neden mi? İşte cevapları:
Acı hissi neden önemli?
Acı aslında vücudumuzun bize verdiği bir alarm. Yaralanma, enfeksiyon veya başka bir zarar olduğunda, acı hissi sayesinde tehlikeyi fark ediyoruz ve önlem alıyoruz.
Elinizi sıcak bir yüzeye değdirdiğinizde acı hissetmezseniz, elinizi çekmek yerine yanmaya devam edersiniz ve ciddi yanıklara maruz kalabilirsiniz.
Ki bu sadece çok basit bir örnek. Daha fazlasına da değineceğiz. Ama bilmelisiniz ki acı olmadan, çeşitli zararlardan korunmak neredeyse imkânsız.
Maalesef ki acı hissetmeyen insanlar var.
Maalesef diyoruz çünkü bu laneti yaşayan insanlar hayatlarından pek de memnun değil. Doğuştan ağrı rahatsızlığı (CIP) ya da doğuştan analjezi olarak bilinen bu rahatsızlığa sahip kişiler, acıyı doğdukları andan itibaren hissetmiyorlar ve genellikle de çocuklukta fark ediliyor.
Bu kişiler, küçük yaşlardan itibaren sık sık yaralanıyor çünkü acıyı hissetmedikleri için tehlikeli durumların farkına varmıyorlar. Yanan eller, kırılan kemikler ve tedavi edilmeyen yaralar bu rahatsızlığa sahip kişilerin karşılaştığı yaygın sorunlardan sadece bazıları.
Erkeklerin çoğu 20’li yaşlarında acı hissetmediği için farklı tehlikelere kendilerini sokup intihar ediyor. Bunlardan biri de Pakistanlı bir erkek çocuğu. Sıcak kömürler üzerinde yürüyen, kollarına bıçak saplayan çocuk, en sonda da evin çatısından atlıyor ve ölüyor.
Acı hissi olmasaydı ne olurdu?
Acı hissinin yok olduğu bir dünyada yaşadığımızı düşünelim. İlk başta her şey mükemmel görünebilir; hiçbir acı, hiçbir rahatsızlık yok. Ancak zamanla bu durumun aslında ne kadar tehlikeli olduğunu fark edersiniz.
Küçük bir kesik fark edilmediğinde enfekte olabilir, diş ağrısı hissetmediğiniz için dişlerinizi kaybedebilirsiniz, hatta iç organlarınızda gelişen ciddi bir sorunu zamanında fark edemeyebilirsiniz.
Vücudunuzun verdiği uyarıları anlamadığınızda, ciddi hastalıklar daha ileri aşamalara kadar fark edilmeyebiliyor ve bu da yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebiliyor.
Hatta veriler, bu rahatsızlığa sahip kişilerin 25 yaşından çok fazla yaşamadığını da belirtiyor. Sürekli sağlık kontrolünden geçen, Pakistanlı çocuk gibi ekstrem durumlara girmeyenleri hariç tutabiliriz tabii ki.
Acı hissetmemenin psikolojik etkileri de var.
Aslında acı, empati kurma yeteneğimizi artırıyor ve başkalarının yaşadığı zorlukları anlamamıza yardımcı oluyor. Eğer acı hissetmiyorsanız, başkalarının acılarını da tam anlamıyla anlamakta zorlanabilirsiniz. Hâl böyle olunca da insan ilişkilerinde zorluklara neden olabilir ve bireyin sosyal hayatta izole hissetmesine yol açabilir.
Dünya nüfusunun günde yaklaşık 14 milyar doz ağrı kesici ilaç tükettiği bir endüstride de aslında acının hayatımızın ortasında olduğunu da bilmekte fayda var.
Cazip gibi görünse de biliyoruz ki hayatta kalma noktasında acıya da ihtiyacımız var. Pek hoş bir cümle gibi durmadı ama gerçekler…
Kaynaklar: National Library of Medicine, BBC, The New York Times, JSTOR DailyBunları da inceleyebilirsiniz:
Kaynak: WEBTEKNO.COM