Saint Vincent ve Grenadinler'de düzenlenen Latin Amerika ve Karayip Devletleri Topluluğu (CELAC) 8. Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi, ortak deklarasyonla tamamlandı.
Saint Vincent ve Grenadinler Başbakanı Ralph Gonsalves'in ev sahipliğinde düzenlenen CELAC Zirvesi'ne, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in yanı sıra çok sayıda devlet başkanı katıldı.
Zirvede konuşan Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, “Gazze'deki insani trajedi ve İsrail'in Filistin halkına uyguladığı toplu cezalandırma, bizim buna dur dememizi gerektiriyor.” ifadesini kullandı.
Guterres'e seslenen Lula da Silva, “soykırıma derhal son verilmesi” yönündeki önergesinin kabul edilmesini istedi.
Lula da Silva, Ukrayna ve Orta Doğu'da süren çatışmalara da değinerek, savaşın “yıkım” ve “acı” getirdiğini belirtti.
İsrail'in Gazze'de insani yardım bekleyen Filistinlileri hedef alan saldırısını hatırlatan Lula da Silva, “Uluslararası toplumun kayıtsızlığı ortada. İnsanlar, artık yiyecek almak isterken sırada öldürülüyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Lula da Silva, BM Güvenlik Konseyi (BMGK) Dönem Başkanlığını devralan Japonya'ya çağrıda bulunarak, farklılıkların bir kenara bırakılmasını ve katliamın sona ermesi için Japon hükümetinden çaba göstermesini talep etti.
CELAC zirvesinde konuşan liderler, Ukrayna ve Gazze'deki savaşların küresel etkisine dikkati çekerek, yüksek enflasyon, yoksulluk, eşitsizlik ve iklim değişikliği uyarısında bulundu.
– Ortak deklarasyon açıklandı
Zirvenin ortak deklarasyonunda ise Gazze'de “acil insani ateşkes” öngören BM kararının uygulanması, Uluslararası Adalet Divanında (UAD) İsrail aleyhine açılan davanın destelenmesi ve Küba'ya yönelik tek taraflı yaptırımların kaldırılması gerektiği konusunda fikir birliğine varıldığı bildirildi.
İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki saldırılarında çoğu sivil 30 bini aşkın kişinin hayatını kaybetmesinin üzüntüyle karşılandığı belirtilen deklarasyonda, “Filistin topraklarında felaket boyutuna ulaşan insani durum büyük endişeyle takip ediliyor.” ifadesine yer verildi.
Deklarasyonda, tüm bölgelere insani erişimin derhal sağlanması ve esirlerin koşulsuz serbest bırakılması gerektiği vurgulanarak, iki devletli çözümün öneminin altı çizildi.
