2017 yılında tanıtılan koşu ayakkabısı Nike AlphaFly, zamanın ötesinde teknolojilerle donatılmıştı. Koşturmuyor, âdeta uçuruyordu. Koşu verimliliğini %4 artırırken hızı da %3,4 oranında yükseltiyordu.
Ancak 2020 tarihine gelindiğinde bazı kurumlar Nike AlphaFly’ı yasakladı. Marifetleriyle ön plana çıkan bu ayakkabının özelliklerine bir göz attıktan sonra yasaklanma nedenine bakalım.
Nike Alphafly’ın son teknoloji özellikleri:
Özelliklerden de anlayacağınız üzere AlphaFly’ın tasarımı, maraton koşucuları için idealdi.
AlphaFly, daha fazla enerji ve hız sağlamak üzere tasarlanmış üçlü karbon kalıp ve özel olarak tasarlanmış orta taban teknolojileri içeriyordu. Maraton koşucularını rekora götürebilecek kadar ileri gitmişti.
Nike’ın serisi için iş birliği yapan koşucu Eluid Kipchoge, 42 kilometrenin üzerindeki maratonu 21,18 km/saat hızla koşarak 2 saatin altında bitiren ilk insan olarak Guinness Rekorlar Kitabı'na girmişti. Sıkıysa bunu bir koşu bandında deneyin!
Bir tür teknolojik doping olduğu iddia edildi.
Kipchoge’nin akılalmaz rekorunun üstüne bazıları, böyle bir sonucun Nike AlphaFly ayakkabılardan kaynaklandığını söyledi ve bunun için hemen harekete geçildi.
2020’de Uluslararası Atletizm Federasyonu (AAF) ve Dünya Atletizm Birliği (WA) tarafından açıklanan kurallarda, Nike Alpafly dolaylı yoldan yasaklanmış oldu çünkü ayakkabıların birden fazla karbon fiber kalıba sahip olmaması ve orta taban yüksekliğinin 40 mm’yi aşmaması gerektiği yazıyordu.
Ancak hikâye burada son bulmadı.
Nike, yeni düzenlemelere uygun VaporFly adlı başka bir ürün geliştirdi. Kalın orta tabanı, klasik bir yarış ayakkabısına göre ağırlık katabilirdi ancak Pebax köpük adı verilen bir malzemeden oluşuyordu ve ekstra süspansiyon sistemi olarak hava bölmeleri bulunduğu için denge kuruluyordu. Koşu verimliliği ise %1,5 oranında artıyordu.
2019 maratonlarında 36 koşucudan 31’inin ayağında VaporFly vardı. Ayakkabıların ünü o kadar yayıldı ki internetten satışı da arttı ve Nike’ın geliri %9 oranında yükseldi.