Turkcell’in geride bıraktığı 30 yılda Türkiye’nin dijitalleşme tarihini yazdığını belirten Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, Türkiye Yüzyılı’nda yenilikçi stratejilerle teknoloji üreterek geleceği tasarlamaya devam edeceklerini söyledi.
Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, 2024’te 30’uncu kuruluş yıldönümünü kutlamaya hazırlanan Turkcell’in gelecek vizyonunu anlattı. Mobil teknolojilerde Türkiye’nin son 25 yılına damga vuran şirketin geleceği bugünden tasarladığını ifade eden Dr. Koç, “Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında ülkemizin dijitalleşmesindeki liderliğimizi sağlamlaştıracağız. Turkcell, Türkiye Yüzyılı’nda, teknolojide Türkiye’nin en parlak yıllarını yazacak” dedi.
Dr. Ali Taha Koç, Türkiye’de telekomünikasyon sektörünün öncü oyuncusu olarak hizmet vermeye başlayan Turkcell’in, Cumhuriyet’in 100’üncü yılını dijital dönüşümün güçlü oyuncusu olarak kutladığını belirtti. Türkiye’nin halen devam eden dijital yolculuğunda Turkcell’in teknoloji üreterek ve teknolojiye yön vererek geleceği tasarladığını vurgulayan Dr. Koç, şunları kaydetti:
“Turkcell’in kuruluşundan itibaren geçen 30 yılı, Türkiye’nin dijitalleşme tarihidir. Turkcell mobil iletişim şirketi olarak başlayıp, entegre haberleşme operatörü ve dijital operatör olarak sürdürdüğü faaliyetlerinde Türkiye’de sektörün gelişmesinde önemli rol üstlendi. Misyonu doğrultusunda sürekli geliştirdiği yetkinlikleriyle Türkiye’nin dijitalleşme yolculuğuna destek olan Turkcell, sağladığı teknolojiyle de kullanıcılarının hayatlarını kolaylaştırıyor, dijital ihtiyaçlarını yüksek performansla karşılıyor. Bugün Paycell’den fizy’e, lifebox’tan GAME+’a, BiP’ten TV+’a pek çok dev marka Turkcell’in güçlü altyapısı ve teknolojisiyle Türkiye’nin çağı yakalamasına önemli katkılar sunuyor. Bu markalar çoğu zaman dünyayı takip eden değil, dünyanın takip ettiği yeni gelişmelere imza atıyor.”
“Ülkenin dijital egemenliğini korumalıyız”
Turkcell ve teknolojinin iki ‘T’sinin hep yan yana olacağı projeler üzerinde çalıştıklarını belirten Dr. Koç, “Teknoloji çağında rekabet dijital dünyada yaşanıyor. Bu yüzden Türkiye’nin dijital egemenliğini de korumamız gerekiyor. Yenilikçi teknolojilere yapay zekâ, siber güvenlik gibi yeni dikeyler açıp Türkiye’nin verisini korumak ve Türkiye’yi dijitalleştirmek için çalışacağız. Yapay zekâ alanında kendi algoritmalarımızı oluşturacak bir altyapıya sahip olmamız lazım. Turkcell’in 38 milyon kullanıcısı var. Bu çok büyük bir veri. Bu veriyi analiz edip algoritmaları yapay zekâ bazlı güvenli sistemlere evireceğiz” dedi.
“TOGG’daki entegrasyon örnek oldu”
Kullanıcılara hizmet veren teknolojilerin insan ve nesne odaklı olması gerektiğine dikkat çeken Dr. Koç, Turkcell’in de içinde yer aldığı TOGG’daki teknoloji kullanımının bunun en iyi örneklerinden biri olduğunu söyledi. Dr. Koç, “Teknolojiyle birlikte insanların yaşam alanları değişiyor. Otomobiller de artık yaşam alanı haline geldi. TOGG bir nesne ama insanları destekleyen bir nesne. Başlı başına yerlilik göstergesi olan TOGG’un e-Devlet entegrasyonunu yaklaşık iki haftada yaptık. Bir devletin elektronik altyapısını bir arabaya bu kadar kısa sürede entegre etmek büyük bir başarıdır. İlerleyen dönemde BiP’ten video konferansa katılmak da fizy üzerinden müzik dinlemek de mümkün olabilecek. Akıllı cihazlar üzerinden bağlantı kurulan her platformda olmak istiyoruz. Vatandaşlarımızın bağlantılı olduğu her yerde Turkcell olacak” diye konuştu.
“Türkiye Yüzyılı, Dijitalin Yüzyılı”
Dr. Ali Taha Koç, ilk 100 yılın son çeyreğinde temas ettiği sektörlerin dönüştürücüsü ve ilham kaynağı olan Turkcell’in artık Türkiye Yüzyılı’ndaki hedeflerini gerçekleştirmek için çalışacağını vurguladı. Koç, “Turkcell dünyanın konuştuğu teknolojileri çalışan, test eden ve uygulayan bir şirket. Üretken yapay zekâ, 5G, 6G, nesnelerin interneti (IoT), davranışların interneti (IoB), büyük veri, bulut bilişim Turkcell için geleceğin değil bugünün kavramları. Cumhuriyet’in ilanının 100’üncü yıl dönümüne tanıklık eden bir şirket olarak Turkcell, bu mirası gelecek 100 yıla taşıma sorumluluğunun bilincinde. Hedefimiz, Türkiye Yüzyılı’nı ‘Dijitalin Yüzyılı’, ‘Yenilikçi Teknolojilerin Yüzyılı’ haline getirmek. 100’üncü yıldönümü kutlamalarında bir söz verdik; Turkcell, teknolojide ülkemizin en parlak yıllarını Türkiye Yüzyılı’nda yazacak” dedi.
Şirketin spora verdiği destek ve yatırımları hakkında şu bilgiler verildi:
Spora verilen destekler
Turkcell hayatın her alanında, kurulduğu günden bu yana, her zaman sporla iç içe bir marka. Şirket, Türkiye’de sporu geliştirecek her fırsatı değerlendiriyor, spora ve sporcuya her alanda yatırım yapıyor, sporun birleştirici ve iyileştirici gücüne inanıyor. 20 yılı aşkın süredir sporun farklı branşlarına destek veren şirket, her geçen gün bu alandaki faaliyetlerini artırarak 1 milyar TL’nin üzerinde destek sundu.
Atletizmden yüzmeye, tenisten golfe, paralimpik sporlardan bireysel branşlara kadar pek çok alanda federasyonların, kulüplerin ve sporcuların yanında olan şirket, futbola desteğe ise ilk olarak 2002 Dünya Kupası öncesi A Milli Takım’a sponsor olarak başladı.
2005-2010 yılları arasında Süper Lig’in ilk isim sponsoru olan şirket, 2021’de kadın futbolunun gelişimine katkı sağlamak için harekete geçti.
Kadın Milli Takımlarının sponsorluğunu üstlenen ve Kadın Ligi’ne ismini veren Turkcell, 2010’dan bu yana Türkiye Futbol Federasyonu’nun ana sponsoru olarak Türk futboluna değer katmaya devam ediyor.
Sürdürülebilirlik yatırımlarına devam
Şirket sürdürülebilirlik alanındaki adımlarına devam ediyor. Enerji verimliliği alanında çalışmalar alternatif enerji yatırımları, ekipman modernizasyonu ve parametre optimizasyonu gibi farklı kategorilerde toplamda 100’e yakın alt başlıkta sürdürülüyor. Geçen yıl yapılan rüzgâr ve güneş enerjisine dayalı çevreci kaynak odaklı enerji verimliliği projeleri sayesinde 2022 yılı sonunda yaklaşık 65 GWh ve 200 milyon TL’lik enerji tasarrufu sağlandı.
2010’dan bu yana yeşil enerji yatırımlarında öncü olan ve bu alanda derinleşen şirket, sektörde yenilenebilir enerjiye en fazla yatırım yapan şirket. Sadece yenilenebilir enerji tüketmiyor, Turkcell Enerji şirketi ile yenilenebilir enerji de üretiyor.
2025 sonuna kadar 240 milyon dolar yatırımla 300 MW kurulu güce sahip GES’lerin (Güneş Enerjisi Santrali) devreye alınması planlanıyor.
İzmir Karadağ Rüzgâr Enerjisi Santrali’nin kapasitesini artırarak tüm yeşil enerji kaynaklarıyla yıllık tüketiminin yüzde 65’inin karşılanması planlanıyor.
Turkcell Grubu’nun hedefi enerji tüketimini, 2030’a kadar kendi kaynaklarından yüzde 100 yeşil enerjiyle karşılamak ve 2050’de net sıfır şirket olmak.
Kaynak: IHA