Kulaklıklardan gelen müziğin büyüsüne kapılmak çok kolay ama birçoğumuz, bu keyifli deneyimin kulağımıza ne gibi zararlar verebileceğini pek düşünmüyoruz.
İçeriğin detaylarını okuduktan sonra desibele daha da dikkat eder hâle geleceksiniz.
Yüksek ses ve işitme kayıpları arasındaki ilişki
Desibel (dB) ile ölçülen ses karşı kulaklarımız belirli bir seviyeye kadar dayanıklı. 85 dB'in üzerindeki sesler, özellikle uzun süreli maruziyetlerde, işitme kaybına yol açabiliyor.
Kulaklıklarla müzik dinlemek ise genellikle 95-110 dB arasında değişen seviyelerde gerçekleşiyor. Yani genç yaşta kulaklıkla yüksek sesle müzik dinlemek, farkında olmadan işitme duyusuna büyük zararlar verebiliyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre dünya genelinde 18 ila 34 yaş arasındaki 1,35 milyardan fazla genç, kulaklık veya eğlence mekânlarında bulunmalarıyla işitme kaybı riskiyle karşı karşıya kalıyor.
Kulaklıklar neden bu kadar tehlikeli?
Kulaklıklar, sesi doğrudan kulak kanalına ilettiği için diğer ses kaynaklarına göre daha büyük bir tehlike arz ediyor. Özellikle kulak içi kulaklıklar, sesin kulağımıza çok daha yakın olmasını sağlıyor ve bu durum uzun vadede işitme sağlığını ciddi şekilde etkileyebiliyor.
Yüksek sesle ve uzun süre müzik dinlemek, kulağımızdaki hassas tüylü hücrelere zarar veriyor. Bu hücreler, bir kez hasar gördüklerinde kendilerini yenileyemiyor ve işitme kaybı kalıcı hâle geliyor.
Uzun vadeli etkilerini de düşünün.
Erken yaşta işitme kaybı sadece sosyal yaşantınızı etkilemekle kalmıyor aynı zamanda zihinsel sağlığınızı da olumsuz etkileyebiliyor.
Yapılan araştırmalar, işitme kaybının sosyal izolasyona, depresyona ve bilişsel gerilemeye yol açabileceğini gösteriyor. İşitme kaybı yaşandığında, özellikle genç yaşlarda, hayatın birçok alanında zorluklar baş gösterebilir.
İşte tam da bu yüzden, müzik tutkunuzun size zarar vermemesi için önlemler almak çok önemli.
Müzik tutkusunu sağlıklı bir şekilde yaşatmak mümkün mü?